Page 18 - ebaskı
P. 18
TECRÜBE KONUŞUYOR
Harput’ta da Ali Saim Ülgen döne-
minde yaptığımız iki çalışma vardır:
Harput Ulu Camii ve Arap Baba Türbesi.
Ulu camilerde genelde minare eğikliği
vardır. Bizimkinde de çatlama vardı. Av-
lusunun da ben rölövesini aldığım za-
man üzeri kapalıydı, halâ da kapalı diye
biliyorum.
Siirt Ulu Camii’nin minaresinin rö-
lövesini aldık. Minaresi çok eğikti, dü-
zeltilmesi için minarenin yıkılıp, tekrar
yapılması gerekiyordu. Fakat üzerinde
çok güzel, renkli taş işçiliği vardı. Renkli
seramiği sökmeden önce her birinin tek
tek, bire bir ölçekli, estampajla kopyala-
rını alıp aynı renge boyadık. Minarenin
yüksekliği on-on iki metre civarındaydı.
Ali Saim Ülgen’le beraber yaptığımız
son proje Siirt Ulu Camii’dir.
Bahar Aslan: Ali Saim Ülgen ile kaç
yıl çalıştınız?
Ünal Özer: Ali Saim Ülgen’le olan
çalışmalarım 1959-60’lı yıllar. Ali Saim
Ülgen Ulus’ta Mimar Kemaleddin’in
Dördüncü Vakıf Hanı binasında oturur-
du. O binanın bir katı kendisine lojman
olarak tahsis edilmişti. Ali Saim Ağabeyi-
miz 1959’da beyin kanaması geçirdikten
bir süre sonra, 1960’da havada iki uçak
Ulus’un üzerinde çarpışmıştı. Uçakların
çarpışmasının yüksek sesinden dolayı
kalp krizi geçirip ertesi gün vefat etti.
Ondan bana beş-altı tane Fransızca
mimarlık dergisi kalmıştı: L’Architecture
d’Aujourd’hui dergisi. Dergileri benden
istediler, vermedim; bende anı olarak
kalsın istedim. Daha sonra mimar olan
oğlum Kaan, Eskişehir Osmangazi Üni-
versitesinde ders verirken, dergileri de
oraya verdi galiba.
Biz bu şekilde restorasyon dünyasına
Şekil 1: Ünal Özer’in, içinde Elbistan Ulu Camisi’ne ait çizimlerin bulunduğu
defterin kapağı giriş yaptık. Ali Saim Ülgen derdi ki:
‘‘Bu eski eser işi bir mikroptur. Bir kez
insanın kanına girdi mi, bir daha da çık-
maz.’’.
Bahar Aslan: Ali Saim Bey’in vefatın-
dan sonra, restorasyon işine devam mı
ettiniz, yoksa ara mı verdiniz?
Ünal Özer: Devam ettim. Ben Ali
Saim’in ölümünden üç sene sonra,
1963’de mezun oldum. Sonraki zaman-
larda artık Vakıflar Genel Müdürlüğünde
olan kişiler Ali Saim Ağabeyin sayesinde
beni tanıyorlardı ve ihalelerde müteah-
hitlere beni yönlendiriyorlardı. Ücretli
olarak onların projelerini, rölövelerini
yapıyordum.
Bahar Aslan: Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü’nde Ali Saim Bey’in görevi neydi?
Ünal Özer: Ali Saim Ülgen, Akademi
mezunu bir yüksek mimardı; Vakıflar
Genel Müdürlüğü’nün Baş Müşaviriydi.
Restorasyonla ilgili ‘’Anıtların Korunması
Şekil 3: Elbistan Ulu Camisi- ön cephe rölöve çizimi, Ünal Özer,1965 Ve Onarılması’’ isimli bir kitabı vardı.
16 SerMimar TEMMUZ 2019