Page 2 - My FlipBook
P. 2
cephe istikameti bulan merdiven... Sağda, sağ ön köĢeye geçit bırakan müracaat
giĢesi... GiĢenin arkasında ve duvarda, anahtar hücrelerinin çerçevesi...
Merdiven kıvrığının sağ duvara bakan tarafında, vitrinin ortasında, giriĢ
kapısıyla giĢe arasında, ön planın sol ve orta yerinde, beyaz örtülü masalar ve
iskemleler... Sağ ve sol köĢelerde iki büyük koltuk... Göze çarpan her Ģey kenar
semtte, orta halli bir otel manzarası gösteriyor.]
(Otelin holü loĢ... Vitrinde, batan güneĢ altında, sokağın sıra binaları...
GiĢede, otel kâtibi... Vitrinin ortasındaki iskemlede, Anadolu tüccarı kılıklı,
kravatsız, kasketli bir adam: TaĢralı müĢteri.. Merdiven kıvrımı önündeki
iskemlede de mübaĢir.. MübaĢir yanındaki masada kocaman bir evrak çantası ve
resmî mübaĢir kasketi.. Otel kâtibi, giĢenin üstüne bir gazete sermiĢ ve ona
eğilmiĢ vaziyette.. Sükût..)
9
l!
OTEL KATĠBĠ — (BaĢını kaldırmadan mübaĢire) NiĢantaĢı cinayetine ne dersin?
MÜBAġĠR — Gazete okuyanlardan duydum. OTEL KATĠBĠ — Sen tut, yedi katı tıpıĢ
tıpıĢ çık, çatı katındaki dairesinde oturan ihtiyar kadını boğ, elmaslarını al,
sıvıĢ!
MÜBAġĠR — Sen dediğin kim? OTEL KATĠBĠ — Oğlu... Üstelik biricik mirasçısı...
MÜBAġĠR — Bundan haberim yok! OTEL KATĠBĠ — Aynı gece, sabaha karĢı
yakalanmıĢ... Tophanede, bitirim yerlerinden birinde...
MÜBAġĠR — Ne biçim iĢ? Apartman sahibi
kibar kadının oğlu, bitirim yerinde ne arar?
OTEL KATĠBĠ — Belli olur mu? Kumara düĢkünmüĢ... Eroine de alıĢmıĢ... En âdi
insanlarla, en kötü yerlerde düĢüp kalkma illeti... Sosyete hastalığı..
(Vitrinde, bir gazete müvezziinin koĢarak geçtiği görülür.)
DIġARIDAN MÜVEZZĠNĠN SESĠ — NiĢantaĢı cinayetini yazıyor! Elmaslar kadının
oğlunda çıktı!
(Sükût... Otel kâtibi ve MübaĢir, karĢılıklı bakıĢırlar. Vitrinin ortasındaki
iskemlesinde, taĢralı müĢteri baĢını sokağa çevirir. Müvezzinin sesi uzaklardan
geliyor!) DIġARIDAN MÜVEZZĠNÎN SESĠ — (Gittikçe kaybolarak) Cinayeti yazıyor!
Bitirim yerinde kibar katil!...
OTEL KATĠBĠ — (MübaĢire) Nasıl haberiniz olmaz? Bak, kenar mahallelere kadar
bütün Ġstanbul çınlıyor!
MÜBAġĠR — Biz iĢleri, mahkemeye geldikten sonra öğreniriz.
OTEL KATĠBĠ — Bu iĢin muhakemesi sizde
mi görülür?
MÜBAġĠR — Belki!... (Vitrine bakar) Nerede
kaldı bizim Reis bey?
(Vitrinde, karĢı pencerelerde tek tük pırıldamaya baĢlayan ıĢıklara göz dikerek)
Gece oldu!
OTEL KATĠBĠ — Ġstersen, çantayı bize bırak!... Gelince verelim...
MÜBAġĠR — Olmaz! Kendisine, eline teslim
etmeliyim. Huyunu bilmez misin?
OTEL KATĠBĠ — (Gazeteye eğilir) Nasıl bilmem! (Durak, gazeteye dikkat) ĠĢe bak
sen! Hâdiseden iki saat sonra, Ġzmit'ten apartmana telefon edip annesini
sormuĢ..
(Merdivenden, aĢüfte tavırlarla, topuklarını Ģakırdatarak, gayet bayağı
dekolteler içinde, sırtlarında birer âdi etol, birinci ve ikinci bar kızları
inerler. Birinci, ikincisine nisbet-le, mübalâğalı Ģekilde oynak.. Ġkincisinde,
bir dikkat, vekar ve birinciye karĢı murakabe tavrı.. Otel kâtibi, taĢralı
müĢteri ve mübaĢir onlara bakarlar.) BĠRĠNCĠ BAR KIZI — (GiĢenin önünden kapıya
doğru bir kavis çevirirken, Otel katibine) Merhaba, Kâtip Bey!
11
10
OTEL KATĠBĠ — Merhaba küçük hanım!
(Birinci bar kızı, uzaktan Amerikanvâri bir veda iĢareti çakıp kapıya yürür.
Ġkincisi arkasında, Otel Kâtibine gülümser. Kapıya yürürler. Çıngıraklı kapı,
çınhyarak açılır. Kızlar, kalçalarını oynatarak kaybolurlar. Yine çınlayarak
kapanan kapı... MÜBAġĠR — (Otel Kâtibine) Hoppala!... Ben de bu oteli, koca Ağır
Ceza Reisinin oturduğu temiz bir yer sanıyordum.