Page 6 - My FlipBook
P. 6
konuĢmayı bilmez, oğluma acı, dili dönmeyenlere acı! Masum torunlarıma acı, bana
acı!
REĠS BEY — (Uzakta apıĢıp kalan Otel Kâti-biyle MübaĢire) Alın, kaldırın!
(MübaĢir kasketini giyer. Otel Kâtibi ve MübaĢir, Reis Beyin ayaklarına
kapanmıĢ, hıçkıra hıçkıra ağlayan Yeldirmeli Kadını zorla kaldırıp merdivenden
indirirler, kapıya doğru sürerler. Çıngırak.... Hep beraber dıĢarı çıkarlar.
Kapı açık kalır.)
KORĠDORDAN YELDĠRMELĠ KADININ ÇIĞLIĞI — Dilerim Hak'tan en ağır, en olmaz
iftiraya uğra, sen! O taĢ kalbinin havanında zehir ez, zehir ye! Evladın yoksa,
senin baĢına getirsin Mevlâm...
(Reis Bey, merdivenin ilk basamaklarında, heykel gibi, yeldirmeli Kadınının
gittikçe kısılan haykırıĢlarını dinler. Sonra dönüp merdivenden çıkmağa baĢlar.
TaĢralı müĢteri, deli gibi ona bakıyor.)
TAġRALI MÜġTERĠ — (Alık bir saffet içinde) Reis Bey!
(Reis Bey, merdivenin dönemeç basamaklarında durur. TaĢralı müĢteriye döner.)
TAġRALI MÜġTERĠ — Benim mahkemeyle iĢim yok! Ben buranın garibiyim! Kızım kaçtı
da memleketten onu aramaya geldim.
REĠS BEY — Ne yapmamı istiyorsunuz?
TAġRALI MÜġTERĠ — Akıl, fikir, çare istiyo-ım.
REĠS BEY — Polise baĢvurun!
TAġRALI MÜġTERĠ — BaĢvurdum! Bir Ģey
iadı.
REĠS BEY — Savcıya da gittiniz mi?
TAġRALI MÜġTERĠ — Gittim. Muamele, ta-|>n yolunu takip eder dediler.
REĠS BEY — Ġyi demiĢler...
TAġRALI MÜġTERĠ — Ama kızımı bulan
!
REĠS BEY — Bu iĢde hâkimleri vazifelendir-ıez, kanun...
TAġRALI MÜġTERĠ — Nasıl kanun, bu?
REĠS BEY — Kanun, gizli eĢyayı bulmaya ıahsus bir fal kitabı değildir. Olana,
gördüğüne, DĠldiğine göre hükmeder.
(Kapıdan Otel Kâtibi... Kapanan kapı... Çıngırak.... Otel Kâtibi yürür. Reis
Beyi görünce merdivenin önünde kalır. Reis Bey ona döner.)
TAġRALI MÜġTERĠ — (Reis Beye) Ben bu (lâfları değil, kızım) istiyorum!
REĠS BEY — (Tekrar TaĢralı MüĢeteriye dönerek) Kızını kanundan istiyemezsin!
Arada bir suçlu varsa cezalandırılmasını kanundan isteye-
13
20
21
bilirsin! (Yine Otel Kâtibinine döner) Gitti mi kadın?
OTEL KÂTĠBĠ — Ağlaya ağlaya gitti...
REĠS BEY — Göz yaĢı suçun rengini soldurmaz. (Durak) Ben odama çıkıyorum. Biraz
sonra kahvemi gönderirsiniz. Hiç bir sebeple rahatsız etmesinler beni!...
OTEL KATĠBĠ — BaĢüstüne efendim!
(Reis Bey merdivenden çıkır. Kaybolur. Otel Kâtibi, ĢaĢkın bakman TaĢralı
MüĢterinin yanına gelir.)
TAġRALI MÜġTERĠ — Ne acaip adam, bu Reis Bey!
OTEL KATĠBĠ — Öyle acaip ki, bir benzerini bulamazsın. Bir kere emekli olmak
üzere... AltmıĢ beĢlik... Hâlâ yer yüzünde kimsesi yok... Yarım asırlık bekâr...
Ömrü otel odalarında geçmiĢ...
TAġRALI MÜġTERĠ — Kendine bir ev açmıyor mu?
OTEL KATĠBĠ — Ne gezer!... Ev bark sahibi olmaktan anlamıyor. Hususi hayatı yok
ki, evi olsun... Ġğreti yaĢıyor. Kitapları, bir iki bavulu, o kadar... Bir
yatağı bile yok dâr-i dünyada...
TAġRALI MÜġTERĠ — Galiba en rahatı o... Ne ev, ne evlât, ne dert!.. (Birden
hatırlamıĢcası-na) Ne olacak benim kızım? Sen ondan bahset!..
OTEL KATĠBĠ — Kızım ben bulacağım senin, daha doğrusu ben bulduracağım! (Ön
kısmın ortasındaki masayla iskemleleri gösterir.) Gel, Ģuraya geçelim de bu iĢi
konuĢalım!