Page 5 - My FlipBook
P. 5
(Yeldirmeli kadın iskemleye çöker. Otel kâtibi, MübaĢir ve TaĢralı MüĢteri
ĢaĢkın...)
YELDĠRMELĠ KADIN — Ayakta bir dakika durmaya mecalim kalmadı. Bütün gün,
Ġstanbul kazan, ben kepçe... Derdine ilâç bulabilirsen bul!
TAġRALI MÜġTERĠ KADIN — (Yeldirmeli kadına) Derdin ne hanım?
YELDĠRMELĠ KADIN — Ne olacak ?... Evlât
derdi...
TAġRALI MÜġTERĠ — Bir de benimkini bil-
YELDĠRMELĠ KADIN — NeymiĢ seninki? TAġRALI MÜġTERĠ — On sekiz yaĢındaki
17
sen...
kızım; Samsun'dan kaçıp Ġstanbul'a geldi. Hani Ġstanbul kazan, ben kepçe, dedin
ya; ben de gece gündüz, deli pösteki sayar gibi Ġstanbul'u kapı kapı geziyorum.
Ġzini bulana aĢkolsun...
YELDĠRMELĠ KADIN — Vah vah! Acıdım sana... (Ġç geçirir, öbürlerine döner.) Evlât
bu... A-cısı dile kolay... Ciğerini söküp çıkarmıĢ da, çocuk, annesinin, sevdiği
karıya götürmek için; yolda ayağı bir taĢa takılmıĢ, kapaklanmıĢ... Vah evlâdım,
bir yerin acıdı mı, diye bağırmıĢ ciğer... Söz temsili...
OTEL KATĠBĠ —- (Yeldirmeli kadına) Seninki temsil ama, böyle anneleri Ģimdi
zamane çocukları sahiden öldürüyor. NiĢantaĢı'ndaki zengin ve kibar anneyi
duymadın mı? Oğlu, elmaslarını almak için onu boğmuĢ...
YELDĠRMELĠ KADIN — Benim kendi derdimden baĢka hiçbir Ģeyden haberim yok!
(Çıngırak... Kapı açılır. Reis Bey... Çıngırak... Kapı kapanır. Reis Bey,
Ģapkasını kaĢlarına kadar indirmiĢ... Herkes doğrulur. MübaĢir hızla atılıp,
masadan evrak çantasını ve kasketini alır. Reis Bey ilerler.)
REĠS BEY — (MübaĢire) Çantada mı evrak? MÜBAġĠR — Evet efendim! REĠS BEY — Ver!
(MübaĢir atılıp çantayı Reis Beye verir. Yeldirmeli kadın ayağa kalkar. Otel
Kâtibi, giĢeden çıkar.)
REĠS BEY — (Bir sözü varmıĢ gibi duran otel kâtibine) Bir Ģey mi
söyliyecektiniz?
YELDĠRMELĠ KADIN — (Reis Beye) O değil,
18
ben söyliyeceğim!
REĠS BEY — Ne söyliyeceksiniz?
YELDĠRMELĠ KADIN — Herkesin yanında Ģöyliyemem!
REĠS BEY — Herkesin yanında söyleyiniz!
YELDĠRMELĠ KADIN — Söyliyemem!
REĠS BEY — Söyliyemesseniz daha iyi olur.
(Reis Bey, elinde çanta, döner, yürür; merdivenin bir iki basamağını çıkar.
Herkes, taĢ gibi, onu seyrediyor. Yeldirmeli kadın, Reis Beyin arkasından koĢup,
iki büklüm, ellerini uzatır.)
YELDĠRMELĠ KADIN — Reis Bey, durun!
(Reis Bey, gayet sakin durur, döner; herkes donmuĢ... Yeldirmeli Kadın aynı
vaziyette...)
REĠS BEY — (Yeldirmeli Kadına) Buraya tiyatro numarası yapmaya mı geldin?
YELDĠRMELĠ KADIN — (Paralayın) Numara mı dedin? Torunlarım sokakta dileniyor!
Gelinim orospuluk edemiyor! Ben yetmiĢine geldim. Elim ayağım tutmuyor!
Hizmetçiliğe bile almıyorlar! Ne olacak bizim halimiz
REĠS BEY — Anlamıyorum!
YELDĠRMELĠ KADIN — Nasıl anlıyacaksı-nız? Merhamet nedir, bilmeden anlamak olur
mu? ĠĢi gücü zorla suç aramak olan insan, neden anlar?
REĠS BEY — (MübaĢir ve Otel Kâtibine) Çıkarın Ģu kadını dıĢarıya!
(Otel Kâtibi ve MübaĢir atılırlar, Yeldirmeli Kadını omuzlarından itip kapıya
doğru sür-
19
mek isterler.)
YELDĠRMELĠ KADIN — (Ġtilirken Reis Beye) Gelinime göz koyanlar, oğluma iftira
etti. Paltosuna esrar koyup polise haber verdiler. Benim oğlum namuslu bir
iĢçidir. Ne alır, ne satar, o laneti... Tanımaz bile... Esrar satıcılığından
ceza istiyorlar ona... (Tutanların ellerinden kurtulur. Bir iki adım atar, bir
iki basamak çıkar. Reis Beyin dizlerine sarılır.) Her Ģey karara kaldı; oğlum