Page 61 - Adilname 2019 orjinal
P. 61

Suçlar arttı, zulümler çoğaldı, kavgalar ölümle sonuçlandı.  isyan etme ihtimali düşünülmek zorundaydı. Düşüldü de.  romanını yayınladı. Kingsley romanında Hypatia’yı “kendini beğenmiş ve
        erotik bir kahraman” olarak tasvir etti.
 Çağ, karanlık çağa kapılarını açmak üzereydi. Güneşin en tepede olduğu
 öğlen vaktinden, batmaya başladığı ikindiye gidiyordu gün.   İsyanları susturacak bir şey varsa o da Papazın, daha doğrusu Tanrı’nın,   1884 yılında keşfedilen bir asteroide Hypatia’ya atfen, “238 Hypatia” adı
 ağzından  çıkacak  iki  İncil  ayetiydi.  Fazlasına  ihtiyaç  yoktu.  Piskopos   verildi. 2 Ocak 1893’te “Hypatia” adlı bir oyun sahnelendi. Haymarket
 Heykeller yıkıldı, müzeler çökertildi, cahil halkın geleceği olan her şey yok  Cyirlle ortamı yavaş yavaş, Hypatia’nın cadı olduğuna dair dedikodular   Tiyatrosu, Londra. Sinema boş durmadı ve ne kadar eklemeler çıkarmalar
 edildi. Yüzyıllardır alınan onca ilerleme, yazılan yüzlerce hatta binlerce  yaydı. O, bilime değil bizzat şeytana hizmet ediyordu. İnançlarına karşı   yapsa da, 2009 yılında Hypatia’nın hayatını konu alan “Agora” adlı film
 kitap tek tek tarih oluyor, tarihse karanlık çağa dönüyordu.  gelen bir okulun lideri, üstüne üstlük bir kadındı!  çekildi.

 İmparator Theodisius, İskenderiye Piskoposundan bizzat kendisi, “eski   Oda artık gazla dolmuş, çakmağı çakmak kalmıştı yangın için.  Hepsi kendine göre bir şeyler yazdı. Ama hiçbiri tam olarak anlayamadı
 dine ait” her şeyin yok edilmesini istedi. Sıra “eski dine inanan” insanlara   ve anlatamadı. Hypatia’yı anlamak, bugün yakılma ihtimalimiz yok belki
 da gelcekti. Kıptî Nikiû piskoposu İoannis 7.y.y.’dan kalma “Vakainame”   O gün geldi ve Piskopos Cyrille, şehrin merkezinde şu İncil ayetlerini sesli   ama, “elalem” gibi veya “din adına yapılan asılsız yasaklar” gibi sorunları
 eserinde   bir  şekilde okudu:  aşarak mümkün olabilir. En azından bunları aşarak “kadın” kimliğinden
        fazlasına sahip olarak anlanabilir Hypatia.
 Hypatia’nın inancını şöyle anlatır: “Hypatia helenistik bir pagan idi. Her   “Kadın sessizliği ve uysallığı öğrenmelidir. Kadının ne ders vermesine ne
 zaman büyüye, usturlaba ve müzik enstrümanlarına bağlı kalmıştı. Ayrıca   de erkeğin üzerinde yetki sahibi olmasına izin vermeyeceğim. Suskun   Hypatia’nın.  Ölümünden  sonra,  Aritmetik  üzerine  13  ciltlik  bir  yorum,
 insanları şeytanî hileler ile kandırmıştı.”  olacak ve sessiz kalacaktır. Çünkü önce Âdem, sonra Havva yaratılmıştır”  Apollonius’un Konik’leri üzerine yorum, Ptolemy’nin “Almagest”i üzerine
 Okudu ve dinsiz şeytan Hypatia’nın ölümünü emretti. Din uğruna, bir grup   düzenleme,  Babası  Theon’un  yazdığı  “Öklid’in  Elementleri”  adlı  eser

 Tüm bunlar olurken, Hypatia İskenderiye Kütüphanesi’nde çalışmalarına   fanatik Hristiyan, Hypatia evden çıkarken, onu arabasından sürüyerek   üzerine düzenleme, “The Astronomical Canon” (Astronominin Kanunları)
 devam  ediyordu.  Özellikle  astronomi  alanında  çok  ilerlemişti.  Eser   indirdiler, taşladılar, derisini yüzdüler kollarını ve bacaklarını vücudundan   adlı birçok eserleri günümüze ulaşamadı. Çünkü kilise Hypatia ile beraber
 yazmakla kalmıyor, diğer eserleri yorumluyor ve tercüme ediyordu. Hala   ayırdılar ve kilisede yaktılar. Artık vakit zifiri karanlık, çağ karanlık çağ   İskenderiye Kütüphanesini de yaktı.  Bu eserlerin dışında gök cisimlerinin
 felsefe ve matematik alanında dersler veriyor, hala kiliseye büyük bir   vaktiydi.  Hypatia’nın cinayeti hakkında en güvenilir kaynaklardan biri olan   sınıflandırılmasında,  hidrometrenin  bulunmasında,  sıvıların  yoğunluk
 sorun teşkil ediyordu.  Socrates Scholasticus’un Historia Ecclesiastica‘sı olayı şöyle anlatır:  derecesinin belirlenmesinde ve daha birçok konuda etkili oldu Hypatia.
        Hayatımıza  da  etkili  olmalı  yaşadıkları.  Sadece  Hypatia  değil  birçok
        önemli filozofun, matematikçinin eserleri, kütüphane ile beraber tarihe
                                                              karıştı. Karanlık çağ başladı. Ve insan ırkı yüzyıllar süren araştırmaları
                                                              hiçliğe terk edip kendini birkaç yüzyıl daha geride bıraktı. Hypatia bu
                                                              örneklerden  biri,  ama  vahşice  öldürülüşünü  de  düşündüğümüzde,
                                                              inanç uğruna, adanmışlık uğruna neler yapılabileceğinin unutulmaması
                                                              gereken  bir  örneği.  Bugün  Mısır’da  Modern  İskenderiye  Kütüphanesi
                                                              bulunuyor. Ama ne eserleri ne tarihi ne de Hypatia’nın ve diğer birçok
                                                              filozof ’un ruhunu taşıyor. Bu olayları okumalı ve sormalıyız kendimize
                                                              “Kütüphaneler  yakılmıyor  belki  ama  acaba  artık  yakılma  ihtiyacı  mı
                                                              duyulmuyor?” Mehmet Akif’in durumumuza tercüman olan şiirlerinden
                                                              biriyle bitirelim:

                                                              Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
 Bir  gün,  Başpiskopos,  İmparator  Theodisius,  elinde  bir  haç  ve   “..Hypatia’nın sık sık Vali Orestus ile görüşmesi Hristiyanların hoşuna   Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
 içinde  rahiplerin  bulunduğu  bir  kafileyle,  İskenderiye’ni  göz  bebeği,   gitmiyordu.  Hypatia’nın,  Vali  Orestus  ile  Piskopos  Cyril’in  uzlaşmasını   “Tarih’i  “tekerrür”  diye tarif ediyorlar;
 İskenderiye’nin hastanesi ve mirası olan Serapis Tapınağına gitti. Emir   engellemeye çalıştığı düşünülüyordu. Böyle düşünen bir grup bağnaz,   Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
 verdi  ve  rahipler  içerdekilere  haber  bile  vermeden  tapınağı  başlarına   Peter adındaki çete liderleri ile birlikte Hypatia’nın evinin önünde pusuya
 yıktılar. Pek çok tapınak görevlisi, hekim ve sadece ibadet etmek isteyen   yattılar  ve  onu  beklemeye  başladılar.  Hypatia  eve  geldiğinde  ise  onu   Tarihin tekerrür etmeme duasıyla,  kitapla ve inançla kalın…
 insanlar,  yıkıntının  altında  can  verdi.  Hiç  hayret  verici  olamayan  bir   kaçırıp  Caesareum  adındaki  bir  kiliseye  götürdükten  sonra  tamamen
 şekilde, buraya bir kilise yaptılar. Güneş batmış, akşam olmuştu.
 soydular.  Ardından  onu  taşlayarak  öldürdüler.  Daha  sonra  Hypatia’nın
 parçalanmış bedenini alıp Cinaron adındaki bir yerde yaktılar. “
 Bunun gibi hamlelerle birlikte fanatizm gittikçe yayıldı. Tam bir ortaçağ
 dönemi yaşanıyordu artık. Bilimin, felsefenin, astronominin ve Hypatia’nın   Bu şekilde işlenir bir klise cinayeti daha. İlginç olansa günümüzde çok
 Platoncu Okulu gibi okulların önündeki engeller her geçen gün artıyordu.   anılmamasıdır. Bilim için çıktığı yol 45 yaşında yarım bırakılan Hypatia,
 Engeller sadece Hypatia, bilim insanları ve bilime karşı değildi elbette.   ölümünden sonra birçok sanat eserine konu oldu. 1847 Yılında Fransız
 Piskopos Cyrille’nin önünde de büyük bir engel vardı ki; o da Vali Orestusdu.   şair Charles Marie René Leconte de Liste kendisi hakkında Hypatie ve   ARAŞTIRMA:
 Hypatia onu nazikçe reddetse bile onu seviyor ve ona güveniyordu. Bunun   Hypatie et Cyrille (1857) adlı eserler verdi. Liste, Hypatia’yı eserlerinde   Halime Zehra BAŞAR
 sonucunda, valisini seven halkta valisinin güvendiği kadına güveniyordu.
 “savunmasız ve güzel” olarak betimledi. 1853 yılında İngiliz yazar Charles
 Bu şartlarda pek de savunmasız olmayan Hypatia öldürülemezdi. Halkın  Kingsley Hypatia’ya atfen, “Hypatia - or New Foes with an Old Face” isimli
 58 | ADİLNÂME / 2019                                                                         59 | ADİLNÂME / 2019
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66