Page 135 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 135
racak olan Stalin?
– Stalin görevinin başında! Hepimiz gibi!
Ev sahibi ve karısı sorgulamanın devamını duymadılar.
Zira onları evden çıkarmışlar ve sorgulama bitince içeri almış-
lardı. Yaklaşık o zaman olmalıydı, Almanlar Zoya’nın tırnakla-
rını çekmişlerdi (tırnaklar Zoya’nın vücudunda değildi.)
Sabah saat 10 civarında, onlar Zoya’yı giyindirdiler ve
göğsüne bir yafta astılar: “Ev kundakçısı!” Zoya’yı meydana,
idam sehpasının yanına kadar yürüttüler. İdam alanı, kılıçlarını
çekmiş atlı adamlarla kuşatılmıştı; yüz Alman askeri ve bir sürü
memur. Köy halkı zorla idamı izlemeye getirilmişlerdi. Kirişten
salınan ilmik altında idam sehpası üst üste konmuş iki ku-
tuydu. Cellatlar Zoya’yı kutuların üzerine çıkarıp ilmiği boy-
nuna geçirdiler. Askerlerden biri fotoğraf makinesini sehpaya
fokus yapmaya çalışıyordu. Komutan cellada beklemesini işa-
ret etti. Zoya fırsattan yararlanarak köylülere doğru bağırdı:
“Yoldaşlar! Neden bu kadar üzgününsünüz? Ben ölmekten
korkmuyorum! Ben halkım için ölmekten mutluyum! Cesaretli
olun! Almanlara karşı savaşın, yakın onları, zehirleyin!”
Zoya’ya yakın duran bir Alman onun ağzına vurmak is-
tedi, ama o başını geri çekti ve bu kez Alman askerlere dönerek
bağırdı: “Siz beni şimdi asacaksınız, ama ben yalnız değilim. İki
yüz milyon insanız ve siz bizim hepimizi asamazsınız! Yoldaşla-
rım benim ölümümün intikamını sizden alacaklar. Almanlar! Geç
olmadan teslim olun! Zafer bizim olacak!”
Cellat urganı çekerek ilmeği Zoya’nın boynunda sıkılaş-
tırdı. İki eliyle kuvvetlice çekti. Zoya parmakları ucunda duru-
yordu. Tüm kuvvetiyle bağırdı:
“Elveda yoldaşlar! Savaşın, korkmayın!”
135