Page 130 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 130
kapının yanında olduğu için gelemiyoruz. Artık arkaya çekili-
yoruz… Giriyorlar…
Düşman önlerindedir ölüm kusan silahlarıyla. Ölümle ara-
larında yalnızca bir adım, yalnızca dakikalar, belki saniyeler
kalmıştır. Son sözlerini haykırır telefonda Sabo; her şey olağan-
üstüdür.
- Ellerimizde silahlarımız, dillerimizde sloganlarımızla kar-
şılıyoruz ölümü. Eşime, önderime, Devrimci Sol önderine bizzat
selamlarımı iletmeni istiyorum. Tüm yoldaşlarıma selamları-
mızı iletmeni istiyorum. Hoşça kalın.
Evet, sözler, sözlerdeki cesaret, sözlerdeki irade, sözlerdeki
inanç olağanüstüdür. Olağanüstü bir sözcüktür o anda dille-
rinde dökülen “Hoşça kalın”
Hiçbir sözcüğün sahip olamayacağı bir derinliğe, hiçbir
sözcüğün yüklenemeyeceği bir güce sahipti bu yalın tek söz-
cüklük “hoşça kalın” vedası.
Ama asla olağanüstü görmediler direnişlerini. Olması ge-
rekeni, olağan bir görevi yerine getirircesine sade ve kararlıydı
her şey.
İlk değiller. İlk olduklarını düşünmediler hiç.
“Yaşasın Kızıldere”ydi en sık attıkları sloganlardan biri…
Kızıldere’de yanan meşalenin aydınlattığı yoldaydılar.
“12 Temmuz’da ölümü gülerek kucaklayan yoldaşlarımız
gibi…”
“Malatya dağlarında şehit düşen yoldaşlarımız gibi…”
“Hamiyetler, Olcaylar gibi…” diyorlardı.
Ve onlar gibi gülerek, çarpışarak gittiler ölüme.
Gelenekte güçlü bir halka oldular.
Geleneğin ilanı oldular halka ve dünyaya.
130