Page 179 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap

içinde. Hamiyet, Ali Rıza omuz omuza işgali örgütlüyorlardı.

İşgal gece yarısına kadar sürdü. Polis panzerleriyle okula gir-
mişti, azgınca saldırdı. Onlarca göz yaşartıcı gaz bombası attı.

“Bombaları kovalara atın”,” Atkılarınızı ıslatın yüzünüzü
sarın”. İşgalin komutanlığını yapan Ali Rıza’nın talimatlarına

herkes uydu. Polisin bombalarına molotoflarla karşılık verdi

Dev-Gençliler. Polis beklemediği direniş ve saldırı karşısında
şaşkındı. Ancak oportünistler de şaşkındı. Kendi arkadaşları,

okula polisten kaynaklı giremediklerini söyleyip dönerken,
Dev-Gençliler “işgalin kumanyalarını” taşımış ve molotof yap-

mışlardı. İTÜ Dev-Gençliler de pankartlarını açmış yürüyüşe
geçmişler ve öyle girmişlerdi okula.

Çatışma Basın-Yayın’a tamamen yayılmıştı. Odalara, sı-
nıflara dek sürüyordu. Dev-Gençliler çatışmanın en önündey-

diler. Ekrem Akın Savaş, Hüsamettin Yaman, Soner Gül,

Buluthan Kangalgil tüm coşkularıyla çatışıyor, kitleyi peşlerin-
den sürüklüyorlardı.

Pankartları yazıp asan Buluthan’dı. Okulun her yerinde
direniş, direnişin sürdüğü her yer pankartlarla doluydu. Taş,

sopa, molotofları hiç susmayan sloganlarıyla Dev-Gençliler bir
tarih yazıyorlardı.

Direniş tüm coşkusu ve azmiyle sürüyordu. Yorulan polis
oldu. Direniş karşısında polis pazarlık yapmaya başladı.

İşgal amacına ulaşmıştı. Faşistleri, polisi geri püskürtmüş-
lerdi. Direnişin gücü başta İstanbul olmak üzere halka ve Ana-

dolu Üniversitelerine de yayılmıştı. İşgal amaçladığı
kamuoyunu yaratmıştı.

Polis saldırıyor, öğrenciler Dev-Gençlilerle kenetlenmiş di-
reniyor, mevzilerini koruyorlardı. İyice zorlanan polisin pazar-

lığı karşısında, Ali Rıza’nın tok sesi yankılandı: “Kimseyi

179