Page 177 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 177

yordu o gün. Bir silah sesi duyuldu birden. Silah sıkarak okula

                  girenler faşistlerdi. Gelenler öğrenci bile değildi, ama ellerini
                  kollarını sallayarak girmişler ve afişlerini asmışlardı. Polis kılını

                  kıpırdatmamış, hatta gülümseyerek izlemişti. Destekliyordu

                  çünkü faşistleri.

                         Faşistler afiş asarken, oportünisteler ise korkudan bem-

                  beyaz olmuş bir yüzle izlemekle yetinmiştir.

                         Okulda Dev-Gençliler de yoktu. Hayır, tek bir kişi vardı.

                         Tek bir kişi… DEV-GENÇ’li Hamiyet Yıldız vardı. Tek ba-

                  şına olmaktan korkmadı Hamiyet. “Yalnızım, bir başıma ne ya-

                  pabilirim ki!” demedi. “Başaramam, tek başıma faşistlerle baş
                  edemem, bir direniş örgütleyemem” demedi. Hayır, bunların

                  hiçbirini düşünmedi Hamiyet. Çok yalın bir gerçek vardı or-
                  tada. Nice emek vermiş, okullarında mücadeleyi yükseltmiş-

                  lerdi. Mevzileriydi okulları. Ve faşistler polis korumasında ve
                  denetiminde silahlarıyla gelmiş, afişlerini asmışlardı. Faşistler,

                  mücadeleyle kazandıkları mevzilerini düşürmek, kazandıkları

                  haklarını yok etmek istiyorlardı. Bu yalın gerçek karşısında ya-
                  pılması gereken de somut ve yalındı. DİRENMEK ve SALDIRIYI

                  PÜSKÜRTMEK.

                         Dev-Genç’in tarihini, direniş geleneklerini, militan çizgi-

                  sini biliyordu Hamiyet. Önündeki zorluğu aşabileceğine inanı-
                  yor, tarihine güveniyordu. Hızla harekete geçti Hamiyet. Eski

                  DY Dergisi taraftarları ve TDKP/GKB’lilere “müdahale etme”
                  önerisiyle gitti. Kendilerine devrimci diyenler, korku ve kaygı

                  içinde rahatlarının bozulacağı endişesiyle sadece izliyorlardı.

                  Hamiyet olumlu bir cevap alamadı, fakat bu kendisinin bir di-
                  reniş örgütlemesinin önünde asla engel olamazdı. Tarihimizin

                  yol göstericiliğine inanıyordu. İnancının gücüyle tek başına ol-

                  madığını biliyordu Hamiyet.




                                                                                                   177
   172   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182