Page 182 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 182
Doktor, mühendis, pilot, avukat, denizci gibi meslekler en
gözde olanlarıdır ve yönlendirildiğimiz yönde eğitimimizi ta-
mamlayıp, seçtiğimiz mesleğin imkanlarına göre bir yaşam ku-
rarız. Bir ev, bir araba, lüks sayılacak bir geçime sahip oluruz.
Zaten bu mesleklere de yönlendirilirken amaç bu değil
mi? Düzende iyi bir yer edinmek varken neden vazgeçeriz dü-
zenin sunduğu bu imkanlardan. Kanını kaynatan, ona güç
veren, yaşama sevinci veren, en önemlisi de bir insanın düzen
dışında umutla bağlanacağı bir şey olmalı değil mi?
Vazgeçmek, alışkın olduğun şeylerden vazgeçmek kolay
olmaz. Bir o kadar da kolaydır oysa, tercih ettiğin konuya bağlı.
Bu yüzden kesin olarak diyebiliriz ki, düzendeki yaşamın kar-
şısına devrimci yaşamı koyanlar asla pişman olmazlar. Bu dün-
yadaki tüm devrimciler için de böyledir. Karl Marks 1841’de
Berlin ve Bonn Üniversitelerinde felsefe doktorasını tamamladı.
Bonn Üniversitesinde öğretim üyesi olmayı düşünüyordu, vaz-
geçti. Rheinische Zeitung Gazetesinde çalışmaya başladı. Önce
yazarlıkla başladığı çalışmasında, sosyalizmi araştırıp inceledi.
Karl Marks, arkadaşı Friedrich Engels ile birlikte Komünist
Parti Manifestosuyla dünyayı aydınlatan bir ışık oldular. Şu
koca dünyada Marks’tan, Engels’ten, ömrünü devrime adayan
Lenin’den, Stalin’den daha bahtiyar kimse olabilir mi? Yaşa-
mını halk için, vatan için, onur, namus, şeref değerlerinin üze-
rine, ekmek, adalet, özgürlük için savaşan devrimciler,
yurtseverler, sömürüye karşı başeğmeyenler bahtiyar yaşarlar.
Kevser, düzenin sunabileceği ne varsa vazgeçti. Che’nin
yaşamını kendine örnek aldı. Che, 1953 yılında nöroloji konu-
sunda verdiği son sınavın ardından alerji üzerine yaptığı bir ça-
lışma ile Buenos Aires Tıp Fakültesinde doktor unvanını elde
eder. Aynı yıl Temmuz ayında bir arkadaşıyla Latin Amerika
yolculuğuna çıkar. İlk durağı Bolivya olur. Che, gördüklerini şu
182