Page 187 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 187
Oligarşinin Saldırı Hükümeti İşbaşında
‘96 Mart ayında uzunca bir dönem yaşanan “hükümet
krizi” sonuca ulaştı ve ANAP-DYP koalisyonu olan ANAYOL
hükümeti; devrimci hareketi bitirme, halka karşı topyekün sa-
vaşı örgütleme misyonuyla iş başına getirildi. Kontrgerilla şefi
Mehmet Ağar’ın Adalet Bakanlığına getirilmesi ise halka yö-
nelik saldırıların hapishaneler cephesinde de yaşanacağının
açık göstergesiydi.
Oligarşi devrim korkusunu yaşıyordu. Hep panzehir ola-
rak gördüğü kayıp, katliam, işkenceyi daha da arttırarak bu
korkuyu bastırmayı düşünürken iki olay yaşandı. Biri 12 Mart
Gazi Ayaklanmasının birinci yıldönümü, diğeri ise 1 Mayıs’tı.
Oligarşi saldırı planını 1 Mayıs’ta devreye sokarken, um-
madığı bir cevap aldı. 1 Mayıs’ı provoke etme planı alanda bo-
zuldu. Alanda verilen üç şehide rağmen 1 Mayıs coşkusundan,
kitleselliğinden bir şey kaybetmeden kutlandı.
Halkın kitleselliğiyle, alandaki coşkusuyla tercihini hay-
kırması düşmanı panikletti. Saldırı planına hız verdi. Bu nok-
tada devrim ve karşı-devrim üst boyutta bir irade çatışmasına
girmiş oldu. Devrimcilerin saldırıları geriletme, halkı örgütleme
görevi daha bir önem kazanırken, oligarşi açısından bu kitle-
selliği boğmak, sindirmek, düzenin istikrarı için mutlaka sonuç
alınması gereken bir politika haline geldi.
İlk Hedef Tutsaklar
Bu noktada oligarşi taktiğini 6 Mayıs’ta yayınladığı ge-
nelgeyle açıklamış oldu. 6 Mayıs Genelgesiyle daha önce dire-
nişlerle kapattırılmış olan Eskişehir Hücre Tipi Hapishanesi
yeniden açılmış, sürgün ve itirafçılaştırma politikası devreye
sokulmuş oluyordu. Düşman bir yandan yıllardır teslim alama-
dığı, devrimin okulları haline gelmiş hapishanelerdeki örgüt-
187