Page 190 - Bir Ölür Bin Doğarız - Kitap
P. 190
vurmaya ve girdiği bu irade çatışmasında kazanmaya karar-
lıydı.
Tutsakların da aynı çatışmada özveri ve kararlılığa dayalı
dişe diş bir mücadeleyi göze almaları gerekiyordu. Yoksa bu ça-
tışmada kazanan taraf olmak mümkün değildi.
Reformizm, dışarıda açık çatışmanın ve hesaplaşmanın
öne çıktığı bu süreçte taktiğini zaten, o ana kadarki tek müca-
dele biçimi olan basın açıklamalarından da vazgeçerek, dev-
rimcilerin yanında olmadığını göstermek üzerine şekillendirdi.
Açıktı ki, bu savaşta devrimci güçler çok daha kararlı, düşma-
nın iradesini alt edecek bir konumda olmalıydılar, eylemlerini
bu çizgide yükseltmeliydiler.
Bedel Ödemeden Kazanmak Mümkün Olmayacaktı
Parti-Cephe çizdiği direniş programında bu gerçek üze-
rinden hareket etmişti. Düşmanın topyekün saldırısından kolay
kolay vazgeçmeyeceğini ve bu sürecin mutlaka bedeller gerek-
tirdiğini biliyordu. Düşmanla üst boyutta bir çatışmaya girme-
den, bedelleri göze almadan bu savaş kazanılamazdı. Bu
savaşın hapishanelerdeki adı Ölüm Orucuydu. Ve Parti-Cephe
eylem programını asıl olarak Ölüm Orucu üzerine kurmuştu.
Düşmanın kararlılığı süreç içinde çok daha açığa çıktı.
Düşmanın politika ve taktiklerinin kafalarda yarattığı soru işa-
retlerinin cevaplandığı bir aşamada Parti-Cephe tutsakları
Ölüm Orucu önerilerini tartışmaya açtılar. Diğer siyasetlerin
bu konuda herhangi bir programları ve düşünceleri yoktu. Doğ-
rusu her biri 84 Ölüm Orucunda Parti-Cephe’yi “siyasi cina-
yetle”, “intihar”la itham etmişken, bu süreçte nasıl bir tavır
belirleyecekleri de merak konusuydu.
İlk tartışmalarda siyasetlerin bir kısmı Ölüm Orucuna ta-
raftar gözükürken, bir kısmıysa karşı çıktı. Karşı çıkanlar ara-
190