Page 234 - Olasılıksız
P. 234

dağıtılacağına karar vermeniz  gerekiyor. Ancak, Bay DaSouza'nın bir daha  hayata dönmek gibi  bir
               şansı olmadığına göre, o zaman gelince  de, yani ...ölünce de, parayı faizden  çekip, istediğinizi
               yapabilirsiniz Bay Caine." Gavin gülümsedi. "Bir milyonersiniz Bay Caine."
                    Caine başını salladı. "Değilim." Duraksadı. "Asla da olmayacağım."
                    "Ama..." Gavin'in aklı karışmış gibiydi. "Ama Bay DaSouza zaten yaşamıyor aslında bu haliyle..."
                    "Evet."
                    "Ve doktorlar bir daha iyileşmesinin imkânsız olduğunu söylüyorlar," dedi Gavin.
                    "Hiçbir  şey imkânsız değildir Bay Gavin, Bazı  şeylerin olma  olasılığı daha  düşüktür sadece."
               Caine ayağa kalktı. "Herhalde hastaneye gitmeden önce bir şeyler imzalamam gerekiyor, değil mi?""
                    "Tabii ki," dedi Gavin birkaç kâğıt uzatarak. Caine’in işi bittiğinde Gavin'in elini sıktı ve kapıya
               doğru yöneldi.
                    "Affedersiniz," dedi Gavin, "bir soru sorabilir miyim?" "Tabii ki," dedi Caine dönerek.
                    "Eğer  siz...," yine fısıldamaya başladı, "Bay DaSouza'nın hayat destek ünitesini
               kapattırmayacaksanız..." duraksadı, "o zaman niye hastaneye gidiyorsunuz?
                    "Birkaç test yaptırmaya," dedi Caine.
                    Caine kapıdan çıkarken, Gavin'in çok  şaşırdığının farkındaydı, ama avukata  bir  şey anlatmak
               niyetinde değildi.

                                                               ▲


                    Caine, Tommy'nin kan örneğini alınca özel bir laboratuvarda testleri yaptırdı. Yirmidort saat sonra
               teknisyen iyi haberi vermek için onu aradı. Konuşan kadın sonuçlara  şaşırmıştı, ama Caine
               şaşırmamıştı. Kadın bunu nereden bildiğini sorduğunda da Caine iyi günler dileyip telefonu kapadı.
                    Caine telefonu kapadıktan sonra, dosyayı eline aldı ve gidip gökkuşağı renklerinde bir ayı aldı.
               Ve hastaneye geri gitti. Bu sefer onbeşinci kata çıktığında burada ne işi olduğunu biliyordu.
                    "Caine !" dedi Elizabeth odasına girdiğinde. "Geri geldin!"
                    "Tabii ki geldim," dedi. "Bir arkadaşımı da getirdim." Oyuncak ayıyı çıkardı arkasından. Küçük kız
               gülümsedi.
                    "Affedersiniz," dedi tedirgin bir kadın, "siz kimsiniz?"
                    Caine dönüp kadına baktı. Gözleri kıpkırmızıydı, sanki son bir haftadır sürekli ağlıyordu. Caine
               kadını daha önce hiç görmemişti, ama onu tanıyordu, sanki rüyasında görmüş gibiydi.
                    "Merhaba," dedi Caine elini uzatarak. "Ben David Caine. Eşinizin arkadaşıydım."
                    "Ya," dedi gözleri dolan kadın. "Adım Sandy." Yavaşça elini sıktı Caine’in. "Gelmeniz iyi oldu. Pek
               gelenimiz gidenimiz olmuyor."
                    "Biliyorum," dedi Caine. "Acaba bir dakikalığına dışarıda konuşabilir miyiz?"
                    "Tabii ki," dedi Sandy. "Tatlım hemen dönerim, tamam mı?"
                    "Tamam anne," dedi Elizabeth.
                    Koridora çıktıklarında Caine konuşmaya başladı. "Biliyorum bu size garip  gelecek, ama iyi
               haberlerim var."
                    "Ne oldu?"
                    "Kızınıza ilik nakli yapılması için uygun bir aday buldum.  İlikler yüzde 99 oranında uyuyor ve
               Elizabeth hazır olduğunda nakli yapabilirsiniz."
                    Kadının suratında bir anda  birçok  ifade vardı-  şok, mutluluk ve sonra üzüntü. Kadın
               konuşamadan Caine devam etti.
                    "Parayı dert etmeyim. Ben kızınız gibi insanlara yardım etmeye kendini adamış çok zengin birini




               Saklı Kütüphane                             234                                 www.e-kitap.us
   229   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239