Page 144 - Makaleler 1. Cilt
P. 144
BALKAN STRATEJ‹S‹
Mart 1996
Girifl: Tarihin Asl›na Dönüflü
Bundan 20 ya da 30 y›l önce Türkiye için bir "Balkan stratejisi"nden söz
edilse, kuflkusuz bu pek anlaml› bir kavram olmazd›. Çünkü o zamanlar
Türkiye'nin uzun vadeli bir strateji gelifltirmesi için ne gerekli ortam ne de
imkan vard›. Dünya iki kutup aras›ndaki dura¤an bir çekiflmeden ibaret
olan So¤uk Savafl ile adeta dondurulmufltu. Türkiye ise So¤uk Savafl'ta ken-
disine biçilen rolü oynamak durumundayd›. Zaten So¤uk Savafl'›n bafl›nda,
devlet ricali, "yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyada yerini al›r" düs-
turu ile düflünmüfl ve ABD'nin bölgesel bir müttefi¤i haline gelmeyi en bü-
yük stratejik hedef olarak belirlemiflti. Nitekim yapabilecekleri baflka bir fley
de pek yoktu.
So¤uk Savafl gerek Türkiye'nin gerekse baflka ülkelerin stratejik tercihle-
rini bu denli dondurmufltu, çünkü strateji belirlemede temel unsurlar olan
tarih, kültür, demografi, ticaret, do¤al kaynaklar gibi unsurlar, So¤uk Sa-
vafl'›n üzerlerine çekti¤i kal›n bir perde ile gizlenmifllerdi. Dünyadaki dev-
letlerin tümü ya Bat› bloku içinde yer al›yor, ya Sovyetler Birli¤i ekseninde
hareket ediyor, az bir bölümü de Ba¤lant›s›zlar bloku içinde yafl›yordu. Do-
lay›s›yla bir ülkenin strateji belirlerken yapabilece¤i tek fley, "k›rm›z› kuvvet-
ler" ile "mavi kuvvetler" aras›ndaki dengeleri hesaplamakt›. ABD'nin önem-
li bir müttefiki ve bir NATO üyesi olan Türkiye için de "k›rm›z› kuvvetler",
"k›z›l"lard›; yani SSCB ve müttefikleri.
Dahas›, bir ülkenin ideolojik tercihi, özellikle sosyalist ülkelerde, o ülke-
nin tarihsel ve ulusal kimli¤ini gölgeliyor, dolay›s›yla strateji kavram› tek