Page 714 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 714

HOMOLOJ‹ YANILGISI























                             eryüzündeki farklı canlı türlerini inceleyen her insan, bu türler arasında bazı benzer organlar ve

                             özellikler bulunduğunu gözlemleyebilir. 18. yüzyıldan itibaren biyologların dikkatini çeken bu ol-
                  Y guyu evrim teorisiyle ilişkilendiren ilk kişi ise, Darwin olmuştur. Darwin, benzer (yani "homo-
                  log") organlara sahip canlıların birbirleriyle evrimsel bir bağlantısı olduğunu ve bu organların ortak bir
                  atanın mirası olması gerektiğini öne sürmüştür. Ona göre, örneğin güvercinlerin de kanatları vardır, kar-

                  talların da kanatları vardır; demek ki güvercinler, kartallar ve bunlar gibi kanatlı tüm kuşlar ortak bir ata-
                  dan evrimleşmişlerdir.
                       Oysa homoloji, hiçbir delile dayanmayan, yalnızca dış görünüşlerden yola çıkılarak ortaya atılmış yü-
                  zeysel bir varsayımdır. Bu varsayım, Darwin'den günümüze kadar hiçbir somut bulgu tarafından da doğ-
                  rulanamamıştır. Öncelikle, homolog yapılara sahip canlıların, evrimciler tarafından öne sürülen hayali or-

                  tak atalarının fosillerine yeryüzünün hiçbir tabakasında rastlanamamıştır. Ayrıca;
                       1- Evrimcilerin hiçbir evrimsel bağ kuramadıkları, bütünüyle farklı sınıflara ait canlılarda bile ortak
                  homolog organların var olması,

                       2- Homolog organlara sahip canlılarda, bu organların genetik şifrelerinin çok farklı olması,
                       3- Homolog organlara sahip canlılarda, bu organların embriyolojik gelişim safhalarının birbirinden çok
                  farklı olması, homolojinin evrime hiçbir dayanak oluşturmadığını göstermiştir.
                       Şimdi bunları sırasıyla inceleyelim.


                       Morfolojik Homoloji ‹ddias›n›n Geçersizli¤i


                       Evrimcilerin homoloji tezi, benzer morfolojilere (yapılara) sahip tüm canlılar arasında evrimsel bir iliş-

                  ki kurma mantığına dayanır. Oysa, aralarında hiçbir evrimsel bağlantı kuramadıkları türlerin de, birbirle-
                  rine çok benzeyen (homolog) organları vardır. Kanat, bunun bir örneğidir. Bir memeli olan yarasada kanat
                  vardır, kuşlarda kanat vardır, sineklerde de kanat vardır, ayrıca geçmişte yaşamış uçan sürüngenler de var-

                  dır. Fakat, bu dört farklı sınıf arasında evrimciler bile herhangi bir evrimsel bağ, bir akrabalık kuramamak-
                  tadırlar.
                       Bu konudaki bir diğer çarpıcı örnek de, farklı canlıların gözlerindeki şaşırtıcı benzerlik ve yapısal ya-
                  kınlıktır. Örneğin ahtapot ve insan, aralarında hiçbir evrimsel bağlantı kurulamayan, son derece farklı can-
                  lılardır. Fakat her ikisinin de gözleri, yapı ve fonksiyon bakımından birbirine çok yakındır. İnsanla ahtapo-

                  tun benzer gözlere sahip ortak bir ataları olduğunu ise, evrimciler bile iddia edememektedirler.
                       Bu durum karşısında, evrimciler bu organların "homolog" (yani ortak bir atadan gelen) organlar değil,
                  "analog" (aralarında evrimsel ilişki olmadığı halde birbirine çok benzeyen) organlar olduğunu söylerler.

                  Örneğin insan gözü ile ahtapot gözü onlara göre analog bir organdır. Ancak bir organı homolog kategori-




                712 Yarat›l›fl Atlas›  Cilt 2
   709   710   711   712   713   714   715   716   717   718   719