Page 716 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 716

Evrimci biyologlar, bu iki farklı canlı türünün tamamen ayrı birer evrim tarihine sa-

                                                  hip olduklarına inanırlar.    234  (Avustralya kıtasının ve çevresindeki adaların An-
                                                       tartika'dan ayrılmasından itibaren, keseli ve plasentalı memelilerin ilişkile-
                                                            rinin kesildiği varsayılır ve bu dönemde hiçbir kurt türü yoktur.) Ancak

                                                             ilginç olan, Tazmanya kurdu ile Kuzey Amerika kurdunun iskelet ya-
                         pılarının neredeyse tamamen aynı olmasıdır. Özellikle kafatasları, arka sayfadaki şekilde görüldüğü
                  gibi, birbirlerine olağanüstü derecede benzerdir.
                       Evrimci biyologların "homoloji" örneği olarak kabul edemedikleri bu gibi olağanüstü benzerlikler, ben-
                                       zer organların, ortak atadan evrimleşme tezine delil oluşturmadığını göstermektedir. Da-

                                                  ha da ilginç olan, bazı canlılarda da bunun tam tersi bir durumun gözlemlen-
                                                        mesidir. Yani evrimciler tarafından çok yakın akraba sayıldıkları halde, ba-
                                                          zı organları tamamen farklı yapılara sahip canlılar vardır. Örneğin ka-

                                                          buklular sınıfındaki türlerin çok büyük bölümünde, "kırılma tipi" mer-
                                                         cekli göz yapısı vardır. Kabukluların sadece iki türü, ıstakoz ve karideste
                              ise, bu göz yapısından tamamen farklı olan "yansıtma tipi" aynalı göz bulunur. (Bkz. İndirgene-
                             mez Komplekslik bölümü)


                                              Homolojinin Genetik ve Embriyolojik Ç›kmaz›


                                                         Homoloji iddiasını asıl çürüten bulgu, "homolog" olarak kabul edilen or-

                                                      ganların hemen hepsinin çok farklı genetik şifreler tarafından kontrol edil-
                                                        mesidir. Bilindiği gibi, evrim teorisi canlıların genlerde oluşan rastlantısal
                                                          ve küçük değişimlerle, yani mutasyonlarla geliştiğini öne sürer. Dolayı-
                                                            sıyla birbirlerinin yakın evrimsel akrabası sayılan canlıların da genetik

                                                     yapıları benzemelidir. Özellikle de benzer organları, birbirine yakın bir gen
                 Bir uçan sürüngenin, bir kuflun
                 ve bir yarasan›n kanatlar›.         yapısı tarafından kontrol edilmelidir. Oysa genetik araştırmalar, bu evrimci
                 Aralar›nda hiçbir evrimsel ilifl-    tezle tamamen çelişen bulgular ortaya koymuştur.
                 ki kurulamayan bu kanatlar,
                                                         Benzer organlar, çoğunlukla çok farklı genetik kodlar (DNA şifreleri) ta-
                 benzer yap›lara sahiptirler.
                                                     rafından belirlenmektedirler. Bunun yanı sıra, farklı canlıların DNA'larında-
                                                     ki benzer genetik kodlar da, çok farklı organlara karşılık gelmektedirler. Mic-
                                                     hael Denton, Evolution: A Theory in Crisis isimli kitabının "The Failure of Ho-
                                                     mology" (Homolojinin Çöküşü) başlıklı bölümünde bu konuda pek çok örnek

                                                     verir ve konuyu şöyle özetler:

                                                     Homolog yapılar genellikle homolog olmayan genetik sistemler tarafından belirle-
                                                     nir ve homoloji konsepti çok ender olarak embriyolojiye kadar uzanır.        235

                                                         Bu genetik sorunu, ünlü evrimci biyolog Gavin De Beer tarafından da di-
                                                     le getirilmiştir. De Beer, 1971 yılında yayınlanan Homology: An Unsolved Prob-
                                                     lem (Homoloji: Çözülmemiş Bir Sorun) adlı kitabında bu konuda çok kapsam-
                                                     lı bir analiz ortaya koymuş ve homolojinin evrim teorisi açısından neden so-

                                                     run olduğunu şöyle özetlemiştir:

                                                     Aynı genler tarafından kontrol edilmedikleri halde, homolog organların, yani aynı
                                                     biçimlerin ortaya çıkmaları hangi mekanizmanın sonucu olabilir? Bu soruyu
                                                     1938'de sordum ve hala cevaplanmadı.       236
                Baflta kangurular olmak üzere
                Avustralya k›tas›nda yaflayan             De Beer'in bu sözleri söylemesinden yaklaşık 30 sene geçmiş olmasına
                memeli canl›lar›n hepsi "kese-       rağmen soru hala cevapsızdır.
                liler" s›n›flamas›na dahildir.           Homoloji iddiasını çürüten üçüncü delil ise, başta belirttiğimiz embriyo-
                                                     lojik gelişim konusudur. Homoloji konusundaki evrimci tezin ciddi sayılabil-
                                                     mesi için, benzer yapıların embriyolojik gelişim süreçlerinin, yani yumurta-






                714 Yarat›l›fl Atlas›  Cilt 2
   711   712   713   714   715   716   717   718   719   720   721