Page 100 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 100
98 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
Bu kötü anlayışa sahip cahiliye insanları, çevrelerindeki
insanların sahip olduğundan daha iyisine sahip olabilmek için
büyük bir çaba harcarlar. En zengin, en güzel ya da en yakışıklı
eş, en güzel ev, en lüks mobilyalar, en iyi araba, en başarılı
çocuklar, en kaliteli kıyafetler hep kendilerinin olmalıdır. En
lüks yerlerde gezmeli ve en güzel olan hep kendilerinin olmalı-
dır. Bu durum cahiliye insanları arasında hayati bir yarışa
dönüşmüş, birbirlerine karşı duydukları kıskançlık nedeniyle,
neredeyse karşılarındaki kişinin kötülüğünü ister olmuşlardır.
Öyle ki kimi zaman üstünlüklerini koruma pahasına, karşı tara-
fın lehine gelişen bir durumu engellemeye dahi yeltenebilirler.
Oysa ki başka bir insanın zengin ve güzel olması ya da refah
içinde yaşaması, kendisinin ne güzelliğinde, ne zenginliğinde, ne
de hayat standartlarında bir eksilme meydana getirir.
Cahiliye düşüncesinin getirdiği çarpık mantık bu kadarla da
kalmaz. Kıskanç olmak, toplum arasında bazı kesimlerde olduk-
ça takdir gören bir karakter özelliği olarak benimsenmiştir.
Hatta, kıskanç olmadığını söyleyen insanlar, bu çevreler tarafın-
dan oldukça tuhaf ve sıra dışı olarak algılanırlar. Cahiliye inancı-
na göre insanlar gerçekten değer verdikleri şeyleri sahiplenme-
li ve onlara karşı kıskanç bir tavır geliştirmelidirler. Söz gelimi
eğer bir dostunu seviyorsa, bir başkasının ona sevgi duymasını
ve onunla dost olmasını engellemelidir; onun en iyi dostu sade-
ce kendisi olmalıdır. Oysa, bir insanın duyduğu sevgi bir diğeri-
nin de aynı kişiye sevgi duymasına engel değildir ve bunun kim-
seye bir zararı da yoktur. Aksine, eğer karşıdaki kişi gerçekten
dost edinilecek kalitede bir insansa, onun bu meziyetinden bir
başkasının daha yararlanması son derece doğal ve güzeldir.