Page 105 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 105
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 103
Kindar olmaları
Allah'a ve hesap gününe samimi ve derin imanı olmayan bir
insanın, affedici ve hoşgörülü olması da mümkün değildir.
Cahiliyenin çarpık mantığına göre, ömrü kısa olduğu için bu fır-
satı en iyi şekilde değerlendirmelidir. Ancak bu samimi bir
müminin anladığı manada güzel ve ahlaklı tavırlarda bulunarak,
iyi bir değerlendirme değildir elbette. Dünya hırsıyla dolu,
Allah'tan ve ahiretten gafil, insanda hem maddi hem de manevi
olarak büyük tahribat oluşturan bir anlayıştır. Cahiliyeye göre
hayatı iyi değerlendirmenin manası alabildiğince bencil olmak,
tüm acizliklerini ve eksikliklerini hiç düşünmeyerek dünyaya
hırsla bağlanmak, ruhsuz, sevgisiz bir hayat içinde eğlendiğini
iddia ederek kendini kandırmaktan ibarettir. Bu durumda kişi-
nin hep kendi menfaatlerini düşünmesi ve bunlara zarar ver-
meye kalkışanlara da çok keskin bir karşılık vermesi gerekir.
Dolayısıyla kendisine karşı yapılan bir hatayı kesinlikle unut-
mamalı, herkes hakkındaki hatıralarını hafızasında biriktirmeli
ve ilk fırsatta "öc almak" üzere kin gütmelidir.
Bu çarpık mantık kişide öyle bir saplantı haline dönüşür ki,
kimi zaman yirmi yıl, otuz yıl geçtiği halde yapılan küçücük bir
hatayı unutmayabilir. Üstelik çoğu zaman zihnini kurcalayan
konular son derece önemsizdir. Karşı taraf konunun farkında
olmasa bile, kindar insan herşeyin altında bir kasıt olduğuna
inanır. Öyle ki cahiliye toplumlarında bu batıl inanç, kimi za-
man cinayete ya da yaralamaya kadar varan bir intikam ile so-
nuçlanır.
Ancak bu kötü tavrından dolayı hep kaybeden kişinin ken-
disi olur. Kendi kendine çeşitli kuruntulara kapılır; herkesin ona