Page 101 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 101
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 99
Bu mantıkla düşünüldüğünde kıskançlığın yersizliği ve zara-
rı net bir biçimde ortaya çıkar. Kendilerini bu hastalığa kaptı-
ran insanlar, ellerindekiyle yetinmeyi bilmediklerinden, hiçbir
zaman gerçek mutluluğu yaşayamazlar. Kendilerinden daha iyi-
sinin varlığını bilmek onlara huzursuzluk ve keder verir.
Böylesine zor ve zahmetli bir sisteme tabi olmaktansa, di-
nin getirdiği ahlakı yaşamak insanın yaratılışına en uygun olanı-
dır. İnsanın nefsi kıskançlığı barındırabilecek nitelikte olabilir.
Ancak akıl ve vicdan kullanılarak bu duygunun önüne geçmek
de bir o kadar kolaydır. Bir ayette bu gerçek bildirilir:
… Nefisler ise 'kıskançlığa ve bencil tutkulara' ha-
zır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakı-
nırsanız, şüphesiz, Allah, yaptıklarınızdan haberi
olandır. (Nisa Suresi, 128)
Allah insanlara nefislerini kıskançlıktan arındırmalarını bil-
dirmiştir. Bunun yerine de, tam aksine, hep karşı tarafın iyiliği-
ni, rahatını, huzurunu kendi isteklerinden hep ön planda tutan
ve alabildiğine özverili bir yapıyı benimsemelerini istemiştir.
Nitekim Kuran ayetlerinden pek çoğunda, müminlerin kıs-
kançlıktan arınmış olan bu fedakar ruhu haber verilmektedir:
Kendileri, ona karşı duydukları sevgiye rağmen ye-
meği yoksula, yetime ve esire yedirirler. (İnsan
Suresi, 8)
... Mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, ye-
timlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilene-
ne ve kölelere veren... (Bakara Suresi, 177)
Müslümanlar en sevdikleri şeyleri bile, kolaylıkla ihtiyacı
olan diğer insanlara verebilmekte ve bu konuda en ufak bir