Page 112 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 112

110                 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI


            şitli sorumluluklar yükleyecek bir özelliktir. Bu da ahirete
            inanmayan insanların hiç işine gelmez. Bundan kaçınmak için
            umursuzluğu temel yaşam felsefeleri haline getirirler. Bu du-
            rumdaki bir insan, herşeyden önce kendi sorumluluklarını ye-
            rine getirmede son derece gevşektir. Çevresindeki insanlar

            onun adına herşeyi üstlenmek zorunda kalırlar.
               Bu çirkin ahlakı taşıyan kişi yalnızca kendine değil, çevresi-
            ne de zarar verir. Söz verir ama boşvermişliğinden dolayı sö-
            zünde durmaz. Yine aynı şekilde borç alır, fazlasıyla ödeme im-
            kanı olur ama önem vermediği için ödemeyi unutur. Kimi za-
            man umursuzluğu, hayati boyutlara kadar uzanır. Tedavi ama-
            cıyla bir ilaç alacakken, sırf boşvermişlikten bunu aksatır ve
            hastalığının sürmesine göz yumar. Yüzme bilmeyen küçük ço-
            cuğunu deniz kenarında bırakır, boğulmasından yana en ufak
            bir tedirginlik dahi duymaz; iş işten geçtikten sonra aklı başına
            gelir. Bunun gibi binlerce umursuzluk örneği, cahiliyenin gün-
            lük hayatı içinde sürekli yaşanır.
               Örneğin trafikte kaza geçiren ağır yaralı bir insanla karşı-
            laştığında vicdanı açık olan bir insanın yapacağı şey, kendi işi
            her ne kadar önemli olursa olsun, acil durumdaki bu insana
            tüm imkanlarıyla yardım etmektir. Ancak umursuzluk adı altın-

            da vicdanını donduran bir insan, bu manzaraya kısa bir göz at-
            tıktan sonra, yardım eden tek bir kişi olmadığını görse dahi ra-
            hatlıkla randevusuna gitmek üzere yoluna devam edebilir. Ve-
            ya eğer etrafta başka kişiler varsa "onlar ilgilenir nasılsa" diye
            düşünebilir.
               Görüldüğü gibi umursuzluk aslında vicdansızlığın bir diğer
            dile getiriliş şeklidir. Kişi, aklı ve mantığı algıladığı halde geliş-
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117