Page 114 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 114
112 DİNSİZLİĞİN İLKEL MANTIĞI
onların çirkin ahlakına verdiği bir karşılık olarak, dünyadan
memnun olmaları ise hiçbir zaman mümkün olmaz. Kendile-
rince dünyadan faydalanmak için Allah'tan gafil bir yaşam
benimserler, ama dünya onlara hiçbir zaman güzellik, rahat ve
mutluluk sunmaz. Bir ömür boyu peşinden koştukları dünya
tutkularının kendilerine bıraktığı tek şey mutsuzluk, tedirginlik,
sevgisizlik, dostsuzluk ve türlü acılardır.
Bu yapı, cahiliye toplumunda insanların büyük kısmına
hakim olduğu halde, yalnızca belirli bir kesime mal edilerek
örtbas edilmek istenir. Sadece bazı açgözlü insanların tamah-
kar bir karakter sergileyebilecekleri imajı oldukça yaygındır.
Oysa, tamahkarlık cahiliye ahlakının dünyaya ve insanlara bakış
açısını en açık yansıtan özelliklerinden biridir.
Bu çirkin bakış açısıyla yoğrulmuş olan cahiliye insanları,
zengin olsun fakir olsun hiçbir farklılık göstermeden dünyada-
ki herşeye karşı açgözlü yaklaşır. Söz gelimi misafirliğe gider;
karnı doyduğu halde -hastalanma pahasına da olsa- daha çok
faydalanmak için biraz daha yer. İşyerinden maksimum istifade
etmek için ihtiyacı olmadığı halde sağa sola gereksiz telefonlar
açar; çocuğunun, ailesinin tüm ihtiyaçlarını iş yerinin imkanla-
rından karşılamaya kalkışır. Bu mantık öylesine köklü bir has-
talıktır ki kişi ailesine bile bu gözle yaklaşır. Kocasının çok
çalışmasını, çok para kazanmasını neredeyse bir hırs haline
getirmiştir. Çünkü işin sonunda kendisine daha çok kıyafet
aldırtacak, daha çok gezebilecek, daha çok yiyebilecek ve
kocasının bu özelliklerinden maksimum istifade edebilmiş ola-
caktır. Bu hırs ve açgözlülük öyle noktalara gelir ki, kimi zaman
insanların dünyadan daha fazla menfaat elde edebilmek için