Page 214 - Sayın Adnan Oktar ve Arkadaşlarımıza İsnat Edilen Suçlamalar ve Cevapları
P. 214
SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARIMIZA İSNAT EDİLEN SUÇLAMALAR VE CEVAPLARI
Çok ilginçtir ki, D.Ü’nün üzerinde bulunduğu iddia edilen not ısrarlı taleplerimize rağmen hiçbir
şekilde tarafımıza gösterilmemiştir. Kısıtlamaya dayanak olduğu iddia edilen notun gerçekte olup
olmadığı ve varsa içeriğinin ne olduğu halen meçhuldür. Söz konusu not tarafımıza gösterilmeye-
rek karara karşı etkin şekilde itiraz etme ve savunma yapma hakkımız engellenmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarında tutuklunun cezaevinde avukatıyla hiçbir kısıtlama olmaksızın
görüşebileceğine ve bunlar arasındaki iletişimin kayda alınamayacağına dair kurallar bulunmak-
tadır:
CMK Madde 154/1: Şüpheli veya sanık, vekaletname aranmaksızın müdafii ile her za-
man ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin mü-
dafii ile yazışmaları denetime tabi tutulamaz.
CMK Madde 135/3: Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki
iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halin-
de, alınan kayıtlar derhal yok edilir.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Madde 114/1:Tutuklunun
müdafii ile olan haberleşmesine ve kurum düzeni çerçevesinde temas ve görüşmelerine hiçbir
suretle engel olunamaz ve kısıtlamalar konulamaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/c, 8. maddelerine ve Avrupa Konseyi Mahpusların Islahı
İçin Asgari Standart Kuralları’nın 93. maddesine aykırı olan bu uygulamasebebiyle Adnan Oktar’ın
etkili savunma yapma olanağı engellenmektedir.
AİHM’ye göre, “Avrupa Konseyi Mahpusların İslahı İçin Asgari Standart Kuralları’nın 93. mad-
desi ile AİHK ve AİHM’deki yargılamalara katılan kişilerle ilgili Avrupa Sözleşmesi’nin 3/2. mad-
desi, avukatla serbestçe görüşmeyi öngörmektedir. Sanığın üçüncü bir kişi tarafından dinlenme-
den avukatıyla serbestçe görüşebilmesi, demokratik bir toplumda adil yargılanma hakkının temel
koşulları arasında bulunmaktadır. Sözleşme’nin 6. maddesi avukatların savunma stratejisini oluş-
turmak için müvekkilleriyle işbirliği içerisinde olmalarını gerektirdiğinden, bu konuşmalara kısıt-
lama getirilmesinin hiç bir haklı nedeni bulunmamaktadır.
…Davalı Hükümetin savunmalarını değerlendiren Mahkeme, ...sanıkla avukatın bir araya
gelerek savunma stratejisi oluşturmalarında hiç bir olağanüstü durum bulunmadığından,
bu arada mahkeme tarafından atanan avukatın meslek ahlakına ve hukuka aykırı davranış-
larda bulunduğuna ilişkin bir sav da ileri sürülemediğinden, olayda, savunma hakkının ihlal
edildiğine karar verdi” (S/İsviçre, 1991).
“…Davalı Hükümetin, tutuklu ile avukatı arasındaki yazışmalara özel bir korunma sağlan-
masının, bu işleyişin kötüye kullanılma olasılığını taşıdığı yolundaki savunması, Mahkemece,
“Avukat müvekkil ilişkisinin gerektirdiği gizliliğe saygı gösterme gereksiniminin, bu hakkın
kötüye kullanılabilme olasılığından çok daha önemli olduğu…” görüşüyle yerinde bulunmadı.
Savunma hakkına ilişkin birden fazla konunun tartışıldığı dava sonucunda, sanıkla avuka-
214