Page 283 - Karanlık Tehlike Bağnazlık
P. 283
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
Şimdi ayetin, "Başörtülerini, yakalarının üstünü
(kapatacak şekilde) salsınlar" şeklinde çevirilen "vel yadrib-
ne bihumurihinne alâ cuyûbihinne" bölümünü kelime kelime
inceleyelim:
"Humur" / Örtmek Kelimesinin İncelenmesi
Başörtüsüne delil gibi kullanılan "Humur" kelimesi çok geniş
anlamlı olup, genel olarak "örtü" anlamına gelen "hımar" sözcüğü-
nün çoğuludur ve "örtmek" anlamına gelen "hamr" kökünden türe-
tilmiştir.
Sözlüklerde "hımar"a genel mana olarak "örtü" anlamı veril-
mektedir, kelime "herhangi bir şeyi örtmek" anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla ayette "başörtülerini" şeklinde çevrilen kelimenin
gerçekte sadece örtü olduğu ve "baş" kelimesinin ayetin hiçbir
yerinde geçmediği görülebilmektedir.
"Yadribne" / Vurmak Fiilinin İncelenmesi
Ayetteki bu fiil, başörtüsünü Kuran‘ın hükmü gibi göstermeye
çalışanlar tarafından "indirsinler, salsınlar" şeklinde tercüme edilir.
Bunun nedeni, başta zaten bir başörtüsü olduğuna dair önkabulle-
rini haklı çıkarmak için "başörtüsünü yaka açıklarına salsınlar" ifa-
desini kullanabilmektir. Oysa ki fiilin böyle bir anlamı yoktur ve
kullanımı şu şekildedir:
"Yadribne" fiili, "darabe" kökünden türemiştir. Darabe, "vur-
mak, dövmek, bırakmak, örtmek, kapamak" anlamlarına gelir.
Ayetteki kullanımıyla yani, "örtüleriyle (bihumurihinne) göğüsle-
rine (cuyubihinne) vursunlar (liyadribne)" ifadesiyle bir örtü ile
göğüs bölgesinin örtülmesi bildirilir.
281