Page 128 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 128
130 ASA-YI MUSA
Beşincisi: Kur'anın bir cenahı mazide, bir cenahı müstakbelde, kökü
ve bir kanadı eski Peygamberlerin ittifaklı Hakikatları olduğu ve bu on-
ları tasdik ve teyid ettiği ve Onlar dahi Tevafukun lisan-ı haliyle bunu
tasdik ettikleri gibi, öyle de: Evliya ve Asfiya gibi Ondan hayat alan
semereleri ve hayatdar tekemmülleriyle, Şecere-i Mübarekelerinin
hayatdar, feyizdar ve hakikat-medar olduğuna delalet eden ve ikinci ka-
nadının himayesi altında yetişen ve yaşayan Velayetin bütün Hak
Tarîkatları ve İslâmiyetin bütün Hakikatlı İlimleri, Kur'anın Ayn-ı Hak
ve Mecma-i Hakaik ve câmiiyette misilsiz bir Hârika olduğuna şehadet
eder.
Altıncısı: Kur'anın altı ciheti nuranidir, Sıdk ve Hakkaniyetini
gösterir. Evet altında Hüccet ve Bürhan direkleri, üstünde Sikke-i İ'caz
lem'aları, önünde ve hedefinde Saadet-i Dâreyn hediyeleri, arkasında
Nokta-i İstinadı Vahy-i Semavî Hakikatları, sağında hadsiz Ukûl-ü
Müstakimenin delillerle tasdikleri, solunda Selim Kalblerin ve Temiz
Vicdanların ciddî itminanları ve samimî incizabları ve teslimleri;
Kur'anın fevkalâde, hârika, metin ve hücum edilmez bir Kal'a-i Sema-
viye-i Arziye olduğunu isbat ettikleri gibi, altı makamdan dahi onun
Ayn-ı Hak ve Sadık olduğuna ve beşerin kelâmı olmadığına, hem yanlış
olmadığına imza eden, başta bu Kâinatta daima güzelliği izhar, iyiliği
ve doğruluğu himaye ve sahtekârları ve müfterileri imha ve izale etmek
âdetini bir düstur-u faaliyet ittihaz eden bu Kâinatın mutasarrıfı, o
Kur'ana Âlemde en makbul, en yüksek, en hâkimane bir Makam-ı
Hürmet ve bir Mertebe-i Muvaffakıyet vermesiyle Onu tasdik ve imza
ettiği gibi, İslâmiyetin menbaı ve Kur'anın Tercümanı olan Zâtın
(Aleyhissalâtü Vesselâm) herkesten ziyade Ona itikad ve ihtiramı ve
Nüzulü zamanında uyku gibi bir vaziyet-i naimanede bulunması ve sair
kelâmları Ona yetişememesi ve bir derece benzememesi ve Ümmi-
yetiyle beraber gitmiş ve gelecek hakikî hâdisat-ı kevniyeyi, gaybiyane
Kur'an ile tereddüdsüz ve itminan ile beyan etmesi ve çok dikkatli gözle-
rin altında hiçbir hile, hiçbir yanlış vaziyeti görülmeyen o tercümanın,
bütün kuvvetiyle Kur'anın herbir hükmüne İman edib tasdik etmesi ve
hiçbir şey Onu sarsmaması; Kur'an Semavî, Hakkaniyetli ve kendi
Hâlık-ı Rahîminin mübarek Kelâmı olduğunu imza ediyor. Hem Nev'-i
İnsanın humsu, belki kısm-ı a'zamı, göz önünde Ona müncezibane ve
dindarane irtibatı ve hakikatperestane ve müştakane kulak vermesi ve
çok emarelerin ve vakıaların ve keşfiyatın şehadetiyle, cinn ve Melek ve
Ruhanîlerin dahi, tilaveti vaktinde