Page 124 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 124

126                                                                                                                                     ASA-YI MUSA

          İşte gel bak! Bu hârika Zâtın yüzer zahir ve bahir kat'î Mu'cizelerinin
          kuvvetine  ve  Dinindeki  binler  âlî  ve  esaslı  Hakikatlarına  istinaden,
          bütün  Davalarının  Esası  ve  bütün  hayatının  Gayesi,  Vâcib-ül
          Vücud'un Vücuduna ve Vahdetine ve Sıfâtına ve Esmasına delalet ve
          şehadet ve o Vâcib-ül Vücud'u isbat ve ilân ve i'lam etmektir.

                 Demek bu Kâinatın manevî güneşi ve Hâlıkımızın en parlak bir
          Bürhanı bu Habibullah denilen Zâttır ki; Onun Şehadetini teyid ve tas-
          dik ve imza eden aldanmaz ve aldatmaz üç büyük İcma' var:

                 Birincisi: "Eğer Perde-i Gayb açılsa Yakînim ziyadeleşmeye-
          cek" diyen İmam-ı Ali (Radıyallahü Anh) ve yerde iken Arş-ı A'zamı
          ve İsrafil'in Azamet-i Heykelini temaşa eden Gavs-ı A'zam (K.S.) gibi
          keskin  nazar  ve  gaybbîn  gözleri  bulunan  binler  Aktab  ve  Evliya-i
          Azîmeyi  câmi'  ve  Âl-i  Muhammed  namıyla  Şöhretşiar-ı  Âlem  olan
          Cemaat-ı Nuraniyenin İcma' ile tasdikleridir.

                 İkincisi:  Bedevi  bir  kavim  ve  ümmi  bir  muhitte,  hayat-ı
          içtimaiyeden ve efkâr-ı siyasiyeden hâlî ve Kitabsız ve fetret asrının
          karanlıklarında  bulunan  ve  pek  az  bir  zamanda  en  medenî  ve
          malûmatlı ve hayat-ı içtimaiyede ve siyasiyede en ileri olan milletlere
          ve hükûmetlere Üstad ve Rehber ve Diplomat ve Hâkim-i Âdil olarak,
          şarktan garba kadar cihanpesendane idare eden ve "Sahabe" namıyla
          dünyada namdar olan Cemaat-ı Meşhurenin ittifakla can ve mallarını,
          peder ve aşiretlerini feda ettiren bir kuvvetli İmanla tasdikleridir.

                 Üçüncüsü:  Her  asırda  binlerle  efradı  bulunan  ve  her  fende
          dâhiyane  ileri  giden  ve  muhtelif  mesleklerde  çalışan,  Ümmetinde
          yetişen  hadsiz  muhakkik  ve  mütebahhir  Ülemasının  Cemaat-ı
          Uzmasının Tevafukla ve İlmelyakîn derecesinde tasdikleridir. Demek
          bu Zâtın Vahdaniyete şehadeti şahsî ve cüz'î değil, belki umumî ve küllî
          ve  sarsılmaz  ve  bütün  şeytanlar  toplansa  karşısına  hiçbir  cihetle
          çıkamaz bir şehadettir diye hükmetti.
             İşte Asr-ı Saadette aklıyla beraber seyahat eden dünya misafiri ve
          hayat yolcusunun, o Medrese-i Nuraniyeden aldığı Derse kısa bir işa-
          ret olarak, Birinci Makam'ın onaltıncı mertebesinde böyle:
                                                                    ِ
                                                 ِ
             ِ ِ
                                           ِ
                                                                       ِ َٓ
          ۪   فِ۪هدوجو۪ ِ بوجو۪ ٰلعَّ۪لد۪ي   ذَّلا۪دحَلاْا۪دحاوْلَا۪دوجوْلا۪ب ِ جاوْلا۪۪للّٰاَّ۪لاا۪هٰلاَ۪لا
                ُ ُ    ُ ُ  َ  َ     ُ َ  ُ  َ    ُ ُ  ُ   َ   ُ ه   َ
                           ِ ِ
                                      ِ
                                ِ
                                                                     ِ ِ
                                                            ِ
          ِ ِ
              ِ
                   ِ
         ۪هني   د۪ةعسو۪ةمشح۪و۪هنۤارق۪ةنَطْلس۪ةمَظع ِ ب ۪مدٰا۪   ن۪ب۪عون ۪فرش۪و۪ َ لَاعْلا۪رخف۪هتدحو
                                                                  ُ ْ َ
                             ْ ُ َ
                                                َ ِ ْ َ
                                           َ َ
                                                      ُ َ َ َ
                                                               َ
                                                                       َ ْ َ
               َ ْ ُ َ ْ َ َ
                                       َ َ
                                    َ
                                   ِ ِ
                        ۪ ِقي   دصت ِ ب۪تّٰح۪هقَلاخَا۪ةيِوْلع۪و۪هت ٰ لاامَك۪ةثَْك۪و
                                         ِ
                                                       ِ
                                                ِ ِ
                             َ
                            ْ    ه َ   ْ  َّ ُ َ     ٰ  َ ْ َ
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129