Page 35 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 35

YEDİNCİ MES’ELE                                                                                                                                  37

           ve Kâinatı alâkadar edecek ef'alleri o İsmin Kâtibîn-i Kiramlarıyla
           yazılan ve her şeyden ziyade o İsmin nazar-ı dikkatine mazhar bulu-
           nan bu İnsanlar, elbette ve elbette ve her halde ve hiçbir şübhe ge-
           tirmez ki; bu yirmi Hakikatın hükmüyle, İnsanlar için bir Haşir ve
           Neşir olacak.

                    Ve Hak İsmiyle evvelki Hizmetlerinin mükâfatını ve kusu-
           ratının mücazatını çekecek. Ve Hafîz İsmiyle cüz'î-küllî kayd altına
           alınan her amelinden muhasebe ve sorguya çekilecek. Ve Dâr-ı Be-
           kada Saadet-i Ebediye Ziyafetgâhının ve şekavet-i daime hapisha-
           nesinin kapıları açılacak. Ve bu Âlemde çok taifelere kumandanlık
           yapan ve karışan ve bazan karıştıran bir zabit, toprağa girip her
           amelinden sual olunmamak ve uyandırılmamak üzere yatıp saklan-
           mayacaktır.

                  Yoksa  sineğin  sesini  işitip  hakk-ı  hayatını  vermekle  fiilen
           cevab verdiği halde, gök gürültüsü kuvvetinde Bekaya aid hadsiz
           Hukuk-u İnsaniyenin, mezkûr yirmi Hakikatlar lisanları ile edilen
           ve Arşı ve ferşi çınlatan Dualarını işitmemek ve o hadsiz hukuku
           zayi' etmek ve sinek kanadının intizamı şehadetiyle sinek kanadı
           kadar  israf  etmeyen  bir  Hikmet,  bütün  o  Hakikatların  bağlan-
           dıkları İnsanî istidadatı ve Ebede uzanan emelleri ve arzuları ve o
           istidad ve arzuları besleyen Kâinatın pek çok rabıtalarını ve Haki-
           katlarını bütün bütün israf etmek öyle bir haksızlıktır ve imkân ha-
           ricinde ve zalimane bir çirkinliktir ki; Hak ve Hafîz ve Hakîm ve
           Cemil ve Rahîm İsimlerine şehadet eden bütün mevcudat onu red-
           deder. Yüz derece muhal ve bin vecihle mümteni'dir derler.
              İşte biz Hâlıkımızdan Haşre dair sorduğumuz suale, Hak, Hafîz,
           Hakîm, Cemil, Rahîm İsimleri cevab verip derler: "Biz, Hak ve Ha-
           kikat olduğumuz gibi ve hem bize şehadet eden mevcudatın tahak-
           kuku misillü, Haşir haktır ve muhakkaktır."

                  Hem  madem...  daha  yazacaktım,  fakat  güneş  gibi  malûm  ol-
           masından kısa kestim.

              İşte geçmiş misallerde ve mademlerdeki maddelere kıyasen, Cenab-
           ı Hakk'ın yüz, belki bin Esmasının Kâinata bakan İsimlerinin herbirisi,
           nasılki mevcudattaki âyine ve cilveleriyle müsemmasını bedahetle isbat
           eder. Aynen öyle de; Haşri ve Dâr-ı Âhireti de gösterirler ve kat'iyyetle
           isbat ederler.

              Hem nasıl Hâlıkımızdan sorduğumuz sualimize, O Rabbimiz bütün
           Fermanlarıyla  ve  nâzil  ettiği  bütün  Kitablarıyla ve müsemma olduğu
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40