Page 58 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 58

60                                                                                                                                          ASA-YI MUSA

          dönüyorlar.  Mütemadiyen  o  Esasları  Ders  vermeye  ve  isbat  etmeye
          çalışıyorlar. Onların Peygamberliklerine ve doğruluklarına şehadet eden
          bütün hüccetler ve deliller, o Esaslara bakıyorlar. Onların Hakkaniyet-
          lerine kuvvet veriyorlar. O Esaslar ise, İman-ı Billah ve İman-ı Bil'Âhi-
          ret ve sair Rükünlere İmandır. Demek İmanın altı Rüknü birbirlerin-
          den ayrılmaları mümkün değildir. Herbirisi umumunu isbat eder,
          ister, iktiza eder. O altı, öyle bir küll ve küllîdir ki, tecezzi kabul
          etmez ve inkısamı imkân haricindedir. Nasılki kökü göklerde Tûbâ
          ağacı gibi.. herbir dalı, herbir meyvesi, herbir yaprağı; o koca ağacın
          küllî, tükenmez hayatına dayanıyor. O kuvvetli ve güneş gibi zahir o
          hayatı inkâr edemeyen, birtek muttasıl yaprağın hayatını inkâr edemez.
          Eğer etse; o ağaç, dalları ve meyveleri ve yaprakları sayısınca o münkiri
          tekzib  edecek,  susturacak.  Öyle  de  İman,  altı  Rükünleriyle  aynı
          vaziyettedir.
                 Bu makamın başında, altı Nokta ve herbir Nokta dahi beş Nükte
          olarak, altı Erkân-ı İmaniyeyi otuzaltı Nüktede beyan etmek niyet edil-
          mişti. Ve baştaki dehşetli suale izahat ile cevab vermek murad etmiştim.
          Fakat  bazı  ârızalar  meydan  vermediler.  Tahmin  ederim  ki,  birinci
          Nokta kâfi bir mikyas olmasından daha zekilere ziyade izaha ihtiyaç
          kalmadı. Ve tam anlaşıldı ki; bir Müslüman bir Hakikat-ı İmaniyeyi
          inkâr etse, küfr-ü mutlaka düşer. Çünki başka dinlerin icmallerine
          mukabil, İslâmiyet'te tam izahat verilmiş, Rükünler birbiriyle zin-
          cirlenmiş. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tanımayan, tasdik
          etmeyen bir Müslüman, Allah'ı da (Sıfâtıyla) daha tanımaz ve Âhi-
          reti bilmez. Bir Müslümanın İmanı o kadar kuvvetli ve sarsılmaz
          hadsiz  hüccetlere  dayanıyor  ki,  inkârda  hiçbir  özür  kalmıyor.
          Âdeta Akıl, kabulde mecbur oluyor.

                                                 ِ
                 ÜÇÜNCÜ NOKTA: Bir zaman  ۪دمحْلَا dedim. Onun hadsiz
                                                ۪
                                                للّٰ
                                                 ه
                                                   ُ ْ َ
          geniş manasına mukabil gelecek bir Nimet aradım. Birden bu cümle
          hatıra geldi:
                                 ِ ِ ِ
                                                              ِ ِ
                ِ ِ
              ۪ و۪هدوجو۪ ِ بوجو ۪ ٰ۪ لع ۪ ۪ و۪هتينادحو  ۪ ۪  ۪ ۪ و ۪ ٰ لع  ِ ۪ للّٰاب  ۪ ِ ن ۪ ِ  امي لاْا ۪ ٰ۪ لع۪للّٰ ۪دمحْلَا
                                                            َ ه
                                                ه َ َ
              َ
                                   َّ َ ْ َ
                                                                 ُ ْ َ
                         ُ ُ
                                                      َ
                                َ َ
                  ُ ُ
                                                        ِ ِ
                             ِ
                     ِ
                                               ِ
                                                                ِ ِ
                                  ِ
                                                                   ِ
                                           ِ
                                        ِ
                  ِ ۪ دبَلاْا۪ َ لا۪ ِ لزَلاْا۪نم ۪۪هىء ۪ َٓ امسَا۪تايلجت۪ددع ِ ب۪ادمح۪هئ َٓ امسَاو۪هتافص  ۪  َ  ۪ ۪ ع ٰ ل ۪
                                                                  َ
                                                           َ ْ َ
                                          َ ِّ َ َ َ َ
                            َ
                َ
                                                    ً ْ َ
                        َ
                                   َ ْ

           Ben de baktım; tam mutabıktır. Şöyle ki:……………………………
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63