Page 61 - Risale-i Nur - Asa-yı Musa
P. 61
ONUNCU MES’ELE 63
Sırrıyla hiçbir tekellüf ve hiçbir tasannu ve hiçbir gösterişe meydan ver-
meden Selaset-i Fıtriyesini ve doğrudan doğruya Semadan gelmesini ve
en kesretli olan tabakat-ı avamın basit fehimlerini Tenezzülât-ı
Kelâmiye ile okşamak Hikmetiyle en ziyade Sema ve Arz gibi en zahir
ve bedihî sahifelerini açıp o âdiyat altındaki hârikulâde Mu'cizat-ı Kud-
retini ve manidar Sutur-u Hikmetini Ders vermekle Lütf-u İrşadda güzel
bir İ'caz gösterir.
Tekrarı iktiza eden Dua ve Davet, Zikir ve Tevhid Kitabı dahi
olduğunu bildirmek Sırrıyla güzel, tatlı tekraratıyla birtek Cümlede ve
birtek kıssada ayrı ayrı çok manaları, ayrı ayrı muhatab tabakalarına tef-
him etmekte ve cüz'î ve âdi bir hâdisede en cüz'î ve ehemmiyetsiz şeyler
dahi Nazar-ı Merhametinde ve Daire-i Tedbir ve İradesinde bulunmasını
bildirmek Sırrıyla Tesis-i İslâmiyette ve Tedvin-i Şeriatta Sahabelerin
cüz'î hâdiselerini dahi nazar-ı ehemmiyete almasında; hem küllî düstur-
ların bulunması, hem umumî olan İslâmiyetin ve Şeriatın tesisinde o
cüz'î hâdiseler, çekirdekler hükmünde çok ehemmiyetli meyveleri ver-
dikleri cihetinde de bir nevi İ'cazını gösterir.
Evet ihtiyacın tekerrürüyle, tekrarın lüzumu haysiyetiyle, yirmi
sene zarfında pek çok mükerrer suallere cevab olarak ayrı ayrı çok taba-
kalara Ders veren ve koca Kâinatı parça parça edib Kıyamette şeklini
değiştirerek dünyayı kaldırıp onun yerine azametli Âhireti kuracak ve
zerrattan yıldızlara kadar bütün cüz'iyat ve külliyatın tek bir Zâtın Elinde
ve Tasarrufunda bulunduğunu isbat edecek ve Kâinatı ve Arzı ve Se-
mavatı ve anasırı kızdıran ve hiddete getiren nev'-i beşerin zulümlerine,
Kâinatın Netice-i Hilkati hesabına Gadab-ı İlahîyi ve Hiddet-i Rab-
baniyeyi gösterecek hadsiz ve nihayetsiz ve dehşetli ve geniş bir in-
kılabın tesisinde binler netice kuvvetinde bazı Cümleleri ve hadsiz
delillerin neticesi olan bir kısım Âyetleri tekrar etmek; değil bir kusur,
belki gayet kuvvetli bir İ'caz ve gayet yüksek bir Belâgat ve mukteza-yı
hale gayet mutabık bir Cezalettir, bir Fesahattir. Meselâ: Birtek Âyet
ِ
ِ
olup yüz ondört defa tekrar edilen مي حرلا ِ۪نم ۪ حرلا۪للّٰاِ۪مبِ Cümlesi, Ri-
ه
َّ
ْ َّ ٰ
ْ
sale-i Nur'un Ondördüncü Lem'asında beyan edildiği gibi; Arşı ferşe
bağlayan ve Kâinatı ışıklandıran ve her dakika herkes Ona muhtaç olan
öyle bir Hakikattır