Page 80 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 80

82                                                                                     SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ


          bir  Kudsî  Takdir  ve  Tahsin  almış.  Demek  ehemmiyet  Onun  fevkalâde
          büyüklüğünden  değil,  belki  musibetin  fevkalâde  dehşetine  ve  tahribatına
          karşı  Mücahedesi  cüz'î  ve  az  olduğu  halde  gayet  büyük  öyle  bir
          ehemmiyet  kesbetmiş  ki  bu  Âyette  işaret  ve  Beşaret-i  Kur'âniyede  ifade
          eder ki, Risale-i  Nur  Dairesi  içine  girenler  tehlikede  olan  Îmanlarını
          kurtarıyorlar ve Îmanla kabre giriyorlar ve Cennete gidecekler diye
          müjde veriyorlar. Evet bazı vakit olur ki, bir nefer gördüğü Hizmet için
          bir müşirin fevkine çıkar, binler derece kıymet alır.

                 İ H T A R : Geçmiş ve gelecek Âyetlerin işaretleri yalnız Tevâfukla
          değil belki herbir Âyetin mâna-yı küllîsindeki cüz'iyyat-ı kesiresinden bir
          cüz'î  ferdi  Risale-i  Nur  olduğuna  îmâen,  münasebet-i  mâneviyeye  göre
          cifrî ve ebcedî bir Tevâfukla o münasebeti te'yiden ve ona binaen hususî
          ona bakar demektir.


                                                  ِ

                                                           ً
                                                 ب
                                                ه
                  ALTINCI ÂYET : Sûre-i Hadidde    نوشمت ارون مُكل      لع   جيو  Yâni:
                                                             ُ ْ َ
                                                   َ ُ ْ َ
                                                                      ْ َ َ
                                                                    ْ َ
          "Karanlıklar içinde size bir Nur ihsan  edeceğim ki O Nur ile doğru
                                                 للّٰ Risale-i  Nur  bu  kudsî  ve  külli
          yolu  bulup  onda  gidesiniz."  دمحْلا   ِ ِ ه
                                       ُ ْ َ
          mânasının   parlak  bir  ferdi  olduğu  gibi,  ارون  deki  tenvin  ن  sayılmak
                                                   ً
                                                     ُ
          cihetiyle  bin  üçyüz  onsekiz  adediyle  Resail-in-Nur  Müellifi  tedristen,
          te'lif  Vazifesine  ve  mücahidane  seyahata  başladığı  zamanın  beş  sene
          evvelki  zamanına  ve  çok  Âyetlerin  işaret  ettikleri  bin  üçyüz  onaltı
          tarihindeki mühim bir İnkılâb-ı Fikrîden iki sene sonraki zamana Tevâfuk
          eder ki; o zaman İstihzarat-ı Nuriyeye başladığı aynı tarihtir. İşte şu Nurlu
          Âyet, hem mânaca, hem  cifirce Tevâfuku ise, umum vücuhu Ayn-ı Şuur
          olan Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyanda elbette ittifakî ve tesadüfî olamaz.

                                  ِ
                                                     ِ
                                  ه
                 YEDİNCİ ÂYET:   املَكبت  َ  ِ ِ    قحْلا      للّٰا     قحي  و şu Âyet-i Meşhurenin
                                               ُ ه
                                         َّ َ
                                                     ُ َ
          küllî mânasının bu zamanda zâhir bir mâsadakı Risalet-ün-Nur olduğu gibi
                                                                   ى
                                                ِ
                                                  ِ ِ
          Lâfzullahtaki şeddeli ل   bir ل    ve   املَكب  deki melfuz    sayılmak

                                             ه
                                              ت
                                                َ
          şartıyla dokuzyüz doksansekiz adediyle
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85