Page 84 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 84
86 SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ
Halid Zülcenaheynin Hindistandan getirdiği parlak bir İlm-i Hakikat
rusuhiyle o zamanda meydan alan te'vilât-ı fasideyi ve şübehatı dağıtarak
yüz senede elli milyondan ziyade insanları daire-i İrşadına aldığı ve Tenvir
ettiği zamanın tarihine tam tamına Tevâfukla bakar.
ِ
ِ
ِ
ِ
İkinci Âyet olan مهنم ِمْلعْلا ف نوخسارلَا şeddeli ر aslına
َ ُ
َّ
ْ ُ ْ
nazaran bir ل bir ر sayılmak cihetiyle makam - ı ebcedîsi bin üçyüz
kırkdört etmekle her asra baktığı gibi bu asra da hususî remzen bakar. Ve
İlm-i Hakikatta râsihane çalışan ve kuvvetli Îman eden bir tâifeye işaret
eder. Ve çok Âyetlerin ehemmiyetle gösterdikleri bu bin üçyüz kırkdörtte
Risalet-ün-Nur ve Şâkirdlerinden daha ziyade bu Vazifeyi müşkil şerait
içinde sebatkârane yapan zâhirde görülmüyor. Demek bu Âyet onları dahi
Daire-i Harîmine hususî dahil ediyor.
ONBEŞİNCİ ÂYET :
ِ
ِ
ش
مُكبر نم ناهرب مُكءا ج دق س انلا ا يَُّا شاي
َّ
َ ْ َ
ْ
َ
َ ْ
ٌ َ ْ ُ
ْ َ
َ
ُ
ِّ
ِ
ً م ب
ش
اًني ُ ارون مُكيَلا انْلزنَاو
َ َ ْ َ
ُ ْ ْ
Şu Âyet bu zamana dahi hitab eder. Çünki tamam - اًني ب م hariç kalsa- bin
ُ
ً
ش
üçyüz altmış küsur eder. Eğer مُكءاج دق den sonraki olsa ناهرب ve ارون
ْ َ
ٌ َ ْ ُ
ْ َ َ
ُ
Kelimelerindeki tenvinler ن sayılsa bin üçyüz on eder. Demek bu asra da
ش
hitab eder. Hem ناهرب مُكءاج دق Cümlesi yalnız dört farkla
ْ َ
ْ َ َ
ٌ َ ْ ُ
Furkan adedine Tevâfukla sarîhan baktığı gibi, o Kudsî Bürhan-ı İlâhinin
bu zamanda parlak ve kuvvetli bir bürhanı olan Resail-in-Nura dahi ikinci
ِ
ا
ً
Cümlesi olan ًني بم ارون مُكيَلا شانْلزنَا adedi, iki tenvin vakıfta iki ا
َ َ ْ
ُ ْ ْ
ُ
sayılmak cihetiyle beşyüz doksansekiz ederek aynen tam tamına Resail-
in-Nura ve Risale-in-Nur adedine Tevâfuk ile o Semavî Bürhan-ı Kudsînin
yerde bir bürhanı, Resâil – in - Nur olduğunu remzen haber veriyor.