Page 131 - Darwinizm Kuran ile Bağdaşmaz
P. 131
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA) 129
kelime olmuştur (“el” takısının İngilizcedeki karşılığı “the” takısı-
dır.) Bu kelimenin anlamı “nekra” yani belirsiz olarak kullanıldığın-
da “uzun bir süre” demektir. Ancak insanlar için kullanıldığında
kelime artık “marife” olur ve “bir insanın ömrü” anlamına gelir.
Ragıp el-İsfehani’nin belirttiği gibi, “dehr-u fulanin” demek “falan
kişinin ömrü” demektir. 43 (Dehr-u fulanin, Arap dilinde isim tam-
lamasıdır ve mudaf yani tamlanan konumunda olan dehr sözcüğü
marifedir.) Bu kelime Kuran’da, bu ayetle birlikte bir de Casiye
Suresinin 24. ayetinde geçmektedir:
Onlar hala: "Bu dünyadaki hayatımızdan başka bir şey yok!"
derler, "Dünyaya geldiğimiz gibi ölürüz ve bizi ancak zaman (il-
led dehr) yok eder". Fakat onların bu konuda hiçbir bilgileri
yok, onlar sadece zannederler. (Casiye Suresi, 24)
Görüldüğü üzere bu ayette de kelime milyonlarca yıllık süreç
anlamında değil, bir insan ömrü anlamında kullanılmıştır.
Ayette geçen ve incelemesini yaptığımız bir diğer kelime ise
“hiyn” kelimesidir. Bu kelime ise, “bir şeyin yetişmesi ve meydana
gelmesi için gereken zaman” 44 demektir. Şu ana kadar yapılan tek-
nik izahlar çerçevesinde ayette bahsedilen sürenin bebeğin anne
karnında geçirdiği yaklaşık dokuz aylık süre olduğu açıkça anlaşıl-
maktadır.
Nitekim bu ayet İslam alimleri tarafından evrimsel bir süreç
olarak yorumlanmamaktadır. Ömer Nasuhi Bilmen ise ayeti şu şe-
kilde tefsir eder:
"Bu ayetler, Cenab-ı Hakk'ın insanları hiç mevcut, malum değil-
lerken bilahare birer katre sudan işitir ve görür bir halde yarat-
mış ve onları imtihana tabi tutmuş olduğunu bildiriyor... Nev'i
insan, başlangıçta hiç mevcut değildi, sonra bir müddet içinde bir
katre sudan, bir topraktan ve çamurdan tasvir edilmiş bir ceset ha-
line gelmiştir. O insan, o zaman malum değildi, onun ne gibi bir
ismi haiz ve ne için yaratılmış olduğu gök ve yer halkınca bilinmi-