Page 133 - Darwinizm Kuran ile Bağdaşmaz
P. 133
ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA) 131
buyrulmamış, bir parçası kastedilerek "suyun tamamından" buy-
rulmuş olmasından çocuğun meydana geldiği o suyun, suyun
toplamı olan bütün meni değil, onun bir parçasından ibaret oldu-
ğu anlatılmış bulunduğundan nutfe, meniden bir cüz olan saf to-
humun adı olduğu anlaşılır." 47
İbni Taberi ise bu ayeti; "… Adem'in zürriyetini erkeğin ve ka-
dının birbirine karışan döl sularından yaratmışızdır" şeklinde tefsir
etmektedir. 48
Ömer Nasuhi Bilmen tefsirinde ise bu ayet şöyle açıklanmak-
tadır:
"... (Şüphe yok ki: Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık.)
Erkek ile kadının birbirine karışan sularından vücude getirdik.
Evet... İnsanlar, bir müddet, nutfe, yani duru, safi bir su halinde ve
bir müddette "alaka" yani uyuşmuş kan halinde ve bir müddette
muzga, yani küçük et parçası halinde bulunmuşturlar. Daha sonra
da kemik kesilip et ile bürünmüş, berhayat (yaşayan) hale gelmiş-
lerdir..." 49
Bu açıklamalarda da görüldüğü gibi, insanın "karmaşık olan bir
damla sudan" yaratılmasının, evrim teorisinin suyun içinde tesadüfler
sonucu oluşan bir tek hücreden aşama aşama insanın meydana gelme-
si iddiası ile hiçbir bağlantısı yoktur. Tüm büyük müfessirlerin açıkla-
dığı gibi, bu ayette de insanın anne karnındaki yaratılışına dikkat çe-
kilmektedir.
İnsanın yaratılış aşamalarının anlatıldığı bir diğer ayet de dik-
katli incelendiğinde bu yorumlardaki köklü yanılgı gözler önüne
serilmektedir. Ayette şöyle buyrulmaktadır:
Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek
şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra
bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir
çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için.
Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyo-