Page 121 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 121

Kötülü¤ün Sessiz Dilini Konuflanlar         119

            bilmek için saatlerce düşünmesine, suyu nasıl içeceğini planla-
            masına gerek yoktur. Yapacağı sadece suyu içmektir. Aynı şe-
            kilde hatasını düzeltmesi gerektiğini düşünen bir kişi de, bunu
            ancak uygulayarak düzeltebilir.


               Müminlere çaresizlik içerisinde oldukları
               izlenimini vermeye çalışmaları

               Nefislerindeki kötülüklerden kurtulamadıkları için umutsuz-
            luğa kapıldıklarını söyleyen insanlar gerçekte böyle bir ruh hali
            içerisine girmeyi kendileri tercih ederler. Bu tercihlerinin ne-
            deni ise kötü huylarından, hatalı tavırlarından vazgeçmeyi ve
            sonra da bu konuda istikrar göstermeyi istememeleridir. Bu-
            nun yerine böyle bir bahanenin ardına sığınmak nefislerine da-
            ha cazip gelir. Dahası Kuran ahlakına göre yanlış olan tavırları,
            içten içe nefislerinin hoşuna gitmektedir. Örneğin kibirli ve
            enaniyetli bir insanın tevazulu, yumuşakbaşlı bir ahlak kazanmak
            için nefsini bu yönde eğitmesi gerekecektir. Ama tevazulu ta-
            vırlar nefislerine çok ters gelir; istediklerinde içlerinden geldiği
            gibi gurur yapabilmek isterler. Bundan dolayı bu konuda nefis-
            lerinin üzerine gitmemeyi tercih ederler. Ancak Müslüman ah-
            lakıyla bağdaşmayan bu tercihlerini açık açık savunamayacakla-
            rını da bilirler. Bu durumda ardına sığındıkları samimiyetsiz ba-
            hane ise genellikle "çaresizlik içerisinde oldukları ve çözüm bu-
            lamadıkları" şeklindedir.
               Oysa öne sürdükleri tüm bahaneler gibi bu da tümüyle ger-
            çek dışıdır. Kuran ahlakı her konuda insanlar için en kesin ve
            en kolay çözümdür. Allah "Gerçek şu ki kulluk eden bir top-
            luluk için bunda (Kur'an'da) 'açık bir mesaj' (veya gerçek
            bir çıkış yolu) vardır." (Enbiya Suresi, 106) ayetiyle bu gerçe-
            ği insanlara bildirmiştir.
   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126