Page 125 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 125

Kötülü¤ün Sessiz Dilini Konuflanlar         123

               Kendilerine tarif edilen çözüm yollarının doğru olmadığını,
            hatalarının farklı nedenlerden kaynaklandığını ve farklı şekiller-
            de çözülebileceğini iddia ederler. Ardından da "çözüm" adı al-
            tında nefislerine uygun alternatifler sunarlar. Kuran ahlakına uy-
            mak yerine şeytani yöntemlere başvurmaları bu kimseleri kar-
            maşa içerisine sokar. Kolaylıkla halledebilecekleri konuları bile
            içinden çıkılmaz hale getirir.
               Şeytanın telkinlerine uyan böyle bir kişi, akıl ve samimiyetle
            verilen güzel bir nasihatten bile bile uzaklaşır. Müminler kendi-
            sini hak ve hayırlı olan tavra çağırmakta, ancak o şeytanın etki-
            siyle tamamen örtülmüş olan aklını beğenerek haktan yüz çe-
            virmektedir. Bu kimselerin gösterdikleri tavır Kuran'da şöyle
            açıklanmaktadır:
                'Ona: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu
                onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem
                yeter;  ne kötü bir yataktır o.'(Bakara Suresi, 206)


               Hatalarının neden kaynaklandığını
               bilmediklerini ve ne yapmaları gerektiğini
               anlamadıklarını iddia etmeleri
               Şeytanın ümitsiz bir ruh haline sürüklediği insanların, Kuran
            ahlakını yaşamaya çağrıldıklarında öne sürdükleri samimiyetsiz
            mazeretlerden biri de, "nerede hata yaptıklarını ve bunu telafi
            etmek için ne yapmaları gerektiğini bilmedikleri" şeklindedir.
            Oysa bu kişiler imanı kavramış, Kuran ahlakının gereklerini,
            Allah'ın sakınılması gerektiğini bildirdiği tavırları bilen kimseler-
            dir. Allah Kuran'da mazeretlerini her ne kadar öne sürseler de
            her insanın kendisi için bir basiret olduğunu bildirmiştir. (Kıya-
            met Suresi, 14-15)
               Bir başka ayette ise Allah "...  Şüphesiz, doğruluk (rüşd)
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130