Page 129 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 129

Kötülü¤ün Sessiz Dilini Konuflanlar         127

               DUYGUSALLIĞI KULLANARAK SESSİZ BİR
               DİL İLE MÜCADELE VERENLER

               Şeytanın insanları, sinsice Kuran ahlakından uzaklaştırmak
            için kullandığı tavır bozukluklarından bir diğeri ise "duygusal-
            lık"tır. Duygusal düşünmeye başlayan bir insan akılcılıktan
            uzaklaşır, doğru ve isabetli düşünebilme yeteneğini kaybeder.
            Kuran'ı ölçü alarak değil, duygularını ölçü alarak hareket etme-
            ye başlar. Özellikle de kin, öfke, kıskançlık, bencillik ya da kibir
            gibi kötü özelliklerle dolu olan nefsin kışkırtmaları, bu ruh hali-
            ni yaşayan insanları yönlendiren temel güç haline gelir. Bu aşa-
            madan sonra ise şeytanın işi son derece kolaylaşmış olur. Bu ki-
            şiyi istediği gibi etkisi altına alıp yönlendirebilecektir.
               Gerçekten de duygusallığı bir hayat şekli gibi yaşamaya baş-
            layan kimseler, büyük bir tehlikenin içerisine doğru sürüklenir-
            ler. Bir an önce kurtulmaları gereken duygusallık, din ahlakını
            gereği gibi yaşamalarını engelleyecek, Allah'ın razı olacağı tavır-
            lardan uzaklaşmalarına neden olacaktır.
               Şeytanın etkisiyle böyle bir ruh hali içerisine giren insanlar
            bir süre sonra duygusallığı sessiz bir dil olarak kullanmaya baş-
            larlar. Allah bir ayette "... kendi yaptıklarını şeytan süsleyip
            -çekici kıldı böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar
            görebilen kimselerdi." (Ankebut Suresi 38) şeklinde buyur-
            maktadır. Ayette şuurları açık, akılcı düşünebilen, kötülükler-
            den sakınabilen insanlar oldukları halde, Kuran ahlakı yerine
            şeytanın yöntemleriyle hareket eden insanların doğru yoldan
            sapacağı bildirilmiştir.
               Söz konusu kişiler duygusallığı çevrelerindeki insanlara kar-
            şı bir koz olarak kullanırlar. Zorda kaldıkları noktalarda insan-
            ları kendi anlayışlarına göre samimi, iyi niyetli ve masum olduk-
            larına inandırabilmenin en iyi yolunun duygusallığa başvurmak
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134