Page 134 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 134

132                  KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

               Önceki satırlarda anlatıldığı gibi, duygusallığın ve bundan
            kaynaklanan ağlamaklı tavrın ise Kuran ahlakında hiçbir şekilde
            yeri yoktur. Şeytani kuruntuların kendilerine verdiği karamsar
            ruh halinin etkisiyle duygusallaşan bu kişiler, ağlamayı çoğun-
            lukla bu samimiyetsizliklerini örtmek için kullanırlar. Kendile-
            rine bu tavırlarının yanlışlığı ve Kuran ahlakıyla hiçbir şekilde
            bağdaşmadığı hatırlatıldığında ise, bundan hemen vazgeçip
            Müslümanca bir tavır içerisine girecekleri yerde genellikle çö-
            zümü bir başka samimiyetsizlikte ararlar. Doğruyu görmeleri-
            ni ve Kuran ahlakına uygun hareket etmelerini istemeyen şey-
            tan onlara yine ispat edilmesinin mümkün olmadığını düşündü-
            ğü "kalplerini" delil göstermelerini ilham eder.
               Bu insanlara ağlamanın Müslümanca bir tavır olmadığı hatır-
            latıldığında kimi zaman onlar da "aslında çok farklı bir se-
            bepten ağladıklarını ama bunu söylemelerinin doğru ol-
            mayacağını" söyleyerek üstü kapalı bir şekilde kendilerini te-
            mize çıkarmaya çalışabilirler. Sanki samimiyetlerinden ve ihlas-
            larından dolayı ağlamalarının nedenini hiç söylemek istemiyor-
            larmış gibi bir izlenim vermeye çalışırlar. Kendilerine bir süre
            ısrar edildikten sonra ise aslında "Allah korkusundan dolayı
            ağladıklarını" söylerler. Hatalı bir tavır içerisinde olduklarını
            fark ettikleri ve bu davranışlarının ahirette büyük bir azapla
            karşılık bulabileceğini düşündükleri için pişmanlıklarından ağla-
            dıklarını iddia ederler.
               Oysa bu söylediklerinin doğru olmadığını, samimiyetsizlik-
            lerini örtmek için yalan söylediklerini kendileri de bilmektedir-
            ler. Şeytani bir mantıkla, yaptıkları sahtekarca çıkarımlarla kö-
            tü ahlaklarını Kuran ayetlerine dayandırarak meşru hale getir-
            meye çalışırlar. Ancak tüm tuzaklar gibi bu da boşa çıkmakta-
            dır. Çünkü şeytanın ve ona uyanların tüm bu hileli sözleri söy-
   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138   139