Page 130 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 130
128 KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹
olduğunu düşünürler. Aynı şekilde bu tavrı kin, öfke, kıskanç-
lık gibi içlerinde sakladıkları kötülükleri dışavurmanın, inatlaşa-
rak istediklerini elde etmenin, hırslarını, zaaflarını gizlemeye
çalışmanın da bir yolu olarak görürler. Şeytanın telkinleri so-
nucunda bu karaktere bürünerek çevrelerindeki insanlara çok
detaylı mesajlar verebilirler.
Ancak duygusallık deyince akla sadece bilinen belli başlı ba-
zı tavırlar gelmemelidir. Şeytan etkisi altına aldığı insanlara bu
ahlakında tüm kirli zenginliklerini öğretir. İlerleyen satırlarda
duygusallığı gizli bir dil olarak kullanan insanların sinsi yöntem-
lerine ve bunlarla vermek istedikleri mesajlara değinecek, şey-
tanın bu insanlar üzerindeki oyununu deşifre edeceğiz.
Ağlayarak kendilerini acındırmaya ve masum
göstermeye çalışmaları
Duygusallığın en bilinen yönlerinden biri kuşkusuz ağlamak-
tır. Şeytanın verdiği telkinlerle duygusal bir tavır içerisine giren
kişiler, bu durumlarını karşılarındaki insanları etkileyerek iste-
diklerini elde edebilmek için bir koz olarak kullanmayı amaç-
larlar. Onları böyle bir düşünceye iten en önemli sebeplerden
biri ise, bunun cahiliye insanları arasında etkili bir yöntem ol-
duğuna hayatları boyunca pek çok defa şahit olmuş olmaları-
dır. Kuran ahlakından uzak yaşayan ve hayatlarını birtakım ca-
hilce kurallar doğrultusunda yönlendiren kimi insanlar ağlama-
nın, masumiyetin önemli bir delili olduğunu düşünürler. Ken-
dilerince ağlayarak, doğruyu söylediklerini ama bu durumu
karşısındakilere ispatlayamadıkları için, haksızlığa uğradıklarını,
büyük bir çaresizlik ve üzüntü yaşadıklarını ispatlamış olacak-
larını düşünürler. Bu sapkın inançlarına dayanarak yüzleriyle
olabildiğince masum olduklarını vurgulayarak karşı tarafta acı-