Page 132 - Kötülüğün Sessiz Dili
P. 132

130                  KÖTÜLÜ⁄ÜN SESS‹Z D‹L‹

               Bu ahlaka sahip bir insanın dürüstlüğünü, iyi niyetini ispat-
            layabilmek için özel bir çaba harcamasına ve özel taktikler uy-
            gulamasına ihtiyacı yoktur. İman edenler Allah'ın kendilerine
            vermiş olduğu keskin akıl, anlayış ve vicdan duyarlılığı sayesin-
            de bu kişiyi kolaylıkla teşhis edebilirler. Bu nedenle duygusallı-
            ğı ve bunun önemli samimiyetsizliklerinden biri olan ağlamayı
            iman edenlere karşı kullanmak boş bir çabadan öteye gidemez.
            Tam tersine, Allah Kuran'da ağlamanın, kalplerinde hastalık ve
            zayıflık bulunan münafık karakterli kimselerin bir özelliği oldu-
            ğuna işaret etmiştir.
               Kuran'da Hz. Yusuf'un kardeşlerinin kurdukları sinsi planı,
            ağlama yöntemiyle örtmeye çalıştıklarından bahsedilmiştir. Ba-
            balarının Hz. Yusuf'a olan sevgisini kıskanan kardeşleri birara-
            ya gelerek, öldürmek amacıyla onu bir kuyunun dibine bırak-
            mayı kararlaştırmışlardır. Bu planın ardından en masum halle-
            rini takınarak babalarına gitmişlerdir. "Sen onu yarın bizim-
            le gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu ko-
            ruyup-gözetiriz."  (Yusuf Suresi, 12) diyerek, kardeşlerinin
            iyiliğini istedikleri ve her şartta kollayacakları konusunda baba-
            larına güvence vermeye çalışmışlardır. İzin alıp Hz. Yusuf'u bir
            kuyunun dibine bıraktıktan sonra ise babalarının yanına ellerin-
            de suni olarak kan sürdükleri Hz. Yusuf'a ait bir gömlekle ve
            ağlayarak gelmişlerdir. Bir yandan ağlayıp bir yandan da tama-
            men yalanlardan oluşan bir hikaye anlatarak babalarını masum
            olduklarına inandırmaya çalışmışlardır:
                "Akşamüstü babalarına ağlar vaziyette geldiler. De-
                diler ki: "Ey Babamız, gerçek şu ki, biz gittik, yarışı-
                yorduk. Yusuf'u da yiyeceklerimizin (veya eşyamı-
                zın) yanında bırakmıştık. Fakat onu kurt yemiş. Ne
                var ki biz doğruyu söylesek bile sen bize inanacak de-
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137