Page 224 - Risale-i Nur - Mesnevi-i Nuriye
P. 224
ONUNCU RİSALE 227
ifrat ve tefritten kurtulmak için İstikamet Mizanına müracaat edilmeli.
Şöyle ki:
Her bir Nimetin iki vechi vardır. Bir vechi insana aiddir ki
insanı tezyin eder, medar-ı lezzeti olur. Halk içinde temayüze sebeb
olur. Mucib-i fahr olur, sarhoş olur. Mâlik-i Hakikî'yi unutur. En
nihayet kibir ve gurur kuyusuna düşürtür.
İkinci vechi ise, İn'am edene bakar ki, Keremini izhar, Derece-i
Rahmetini İlân, İn'amını İfşa, Esmasına Şehadet eder. Binaenaleyh
tevazu, ancak birinci vecihle tevazu olabilir. Ve illâ küfranı tazammun
etmiş olur. Tahdis-i Nimet dahi, ikinci vecihle manevî bir şükür
olmakla memduh olur. Yoksa kibir ve gururu tazammun ettiğinden
mezmundur. Tevazu ile Tahdis-i Nimet şöylece bir içtimaları var:
Bir adam hediye olarak bir palto birisine veriyor. Paltoyu giyen
adama başka bir adam "Ne kadar güzel oldun." dediğine karşı
"Güzellik paltonundur." dediği zaman, tevazu ile Tahdis-i Nimeti
cem'etmiş olur.
İ'lem Eyyühel-Aziz! Ücret alındığı zaman veya mükâfat tevzi
edildiği vakit, rekabet, kıskançlık mikrobu oynamaya başlar. Fakat iş
zamanında, Hizmet vaktinde o mikrobun haberi olmuyor. Hattâ tenbel
olan adam çalışkanı sever. Zaîf olan kavîyi takdir ve tahsin eder. Fakat
çalışmasını ister ki, iş hafif olsun, zahmetten kurtulsun.
Dünya da Umûr-u Diniyeye ve A'mal-i Âhirete iş ve Hizmet
için kurulmuş bir fabrika olduğu cihetle ve o fabrika içerisinde
işlenen ve yapılan İbadetlerin semeresi öteki Âlemde göründüğüne
nazaran İbadetlerde rekabet edilmemelidir. Olduğu takdirde ihlası
kaybolur. Ve o rekabeti yapan, halkın takdir ve tahsinleri gibi
dünyevî bir mükâfatı düşünür. Zavallı düşünmüyor ki, o düşünce
ile amelini adem-i ihlas ile ibtal eder. Çünki sevab i'tasında ve
ücret aldığında, nâsı Rabb-i Nâs'a şerik yapar ve halkın
nefretlerine hedef olur.
İ'lem Eyyühel-Aziz! Keramet ile istidrac manen birbirine
mübayindir. Zira Keramet, Mu'cize gibi Allah'ın Fiilidir. Ve o Keramet
sahibi de Kerametin Allah'tan olduğunu bilir ve Allah'ın kendisine
Hâmi ve Rakib olduğunu da bilir. Tevekkül ü Yakîni de fazlalaşır.
Lâkin bazan Allah'ın İzniyle Kerametlerine şuuru olur, bazan olmaz.
Evlâ ve eslemi de bu kısımdır.