Page 229 - Risale-i Nur - Şualar
P. 229

11.  ŞUÂ – MEYVE   RİSALESİ                                                                                             231


           olur.  İşte  o  davacılar  Cehennem'in  Vücudunu  istedikleri  gibi,  İzzet-i
           Celal ve Azamet-i Kemal dahi kat'î isterler.


              Evet nasıl bir serseri âsi ve raiyete tecavüz eden bir adam, oranın
           izzetli hâkimine dese: "Beni hapse atamazsın ve yapamazsın." diye
           izzetine dokunsa, elbette o şehirde hapis olmasa  da o edebsiz için bir
           hapis yapacak, onu içine atacak. Aynen öyle de; kâfir-i mutlak, küfrüyle
           İzzet-i  Celaline  şiddetle  dokunuyor.  Ve  Azamet-i  Kudretine  inkâr  ile
           dokunduruyor.  Ve  Kemal-i  Rububiyetine  tecavüzüyle  ilişiyor.  Elbette
           Cehennem'in  pek  çok  Vazifeler  için  pek  çok  esbab-ı  mûcibesi  ve
           Vücudunun  hikmetleri  olmasa  da,  öyle  kâfirler  için  bir  Cehennem'i
           halketmek ve onları içine atmak, o İzzet ve Celalin Şe'nidir.

              Hem mahiyet-i küfür dahi Cehennem'i bildirir. Evet nasılki İmanın
           mahiyeti eğer tecessüm etse, lezzetleriyle bir Cennet-i Hususiye şekline
           girebilir  ve  Cennet'ten  bu  noktadan  gizli  haber  verir.  Aynen  öyle  de:
           Risale-i  Nur'da  delilleriyle  isbat  ve  baştaki  mes'elelerde  dahi  işaret
           edilmiş  ki;  küfrün  ve  bilhassa  küfr-ü  mutlakın  ve  nifakın  ve  irtidadın
           öyle  karanlıklı  ve  dehşetli  elemleri  ve  manevî  azabları  var..  eğer
           tecessüm  etse,  o  mürted  adama  bir  hususî  Cehennem  olur.  Ve  büyük
           Cehennem'den  bu  cihette  gizli  haber  verir.  Ve  bu  fidanlık  dünya
           mezraasındaki Hakikatcikler Âhirette sünbüller vermesi noktasından, bu
           zehirli  çekirdek,  o  zakkum  ağacına  işaret  eder.  "Ben  onun  bir
           mâyesiyim." der. "Ve beni kalbinde taşıyan bedbaht için o zakkum
           ağacının bir hususî nümunesi, benim meyvem olur…"


              Madem  küfür  hadsiz  hukuka  bir  tecavüzdür..  elbette  hadsiz  bir
           cinayettir. Öyle ise hadsiz bir azaba müstehak eder. Madem bir dakika
           katl,  onbeş  sene  cezada  (sekiz  milyona  yakın  dakikada)  hapis  azabını
           çekmesini adalet-i beşeriye kabul edib maslahata ve hukuk-u âmmeye
           muvafık  görür.  Elbette  bir  küfür  bin  katl  kadar  olması  cihetiyle,  bir
           dakika küfr-ü mutlak, sekiz milyara yakın dakikalarda azab çekmesi, o
           kanun-u adalete muvafık geliyor. Bir sene ömrünü o küfürde geçiren, iki
           trilyon  sekizyüzseksen  milyara  yakın  dakikada   azaba   müstehak   ve
                          ِ
                          ۪
              ادبَا ٌ َٓ اهيف ۪  ٌ ني ٌ َ  ٌ دل اخ  Sırrına mazhar olur. Her ne ise...
                            َ
                   َ َ
               ً
   224   225   226   227   228   229   230   231   232   233   234