Page 230 - Risale-i Nur - Şualar
P. 230

232                                                                                                                                  ŞUÂLAR

             Kur'an-ı  Hakîm'in  Cennet  ve  Cehennem  hakkındaki  mu'cizane
          izahatı ve Kur'an'ın  Tefsiri  ve ondan gelen Risale-i  Nur'un Cennet  ve
          Cehennem'in  Vücudlarına  dair  Hüccetleri,  daha  başka  beyana  ihtiyaç
          bırakmamışlar.


                                           ِ
                                   ِ
                    ٌ تقَلخٌامٌانبرٌضرَلاو ٌ ْ  ٌ تاومسلا ٌِقْلخ  ٌ ۪ فِ ٌ  ٌنورَّك ٌ فتيو
                                                       َ
                                                                  َ َ َ َ
                                              َ ٰ َّ
                                     ْ
                                         َ
                                                            َ ه
                    َ ْ َ َ َ َّ َ
                                                      ِ
                                                                    ِ
                                        ِ
             ٌباَذعٌا َّ َ ْ    ٌان َّ َ َ  ۞ ٌ ٌ بر  ٌرا ٌ نلاٌباَذعٌانقف ٌ ٌ كناحبسٌلاطاب ٌ اَذه ٌ
                      ٌ نعٌفِرصا
                                          َّ
               َ   َ          ْ               َ   َ َ َ  َ َ َ ْ ه ً  َ   ٰ
                                                                 ِ
                                               ً ۞ ٌ
                  اًماقموٌا ٌ رقتسم ٌ ٌ تءَٓ اس ٌانْا ِ  امارَغٌناَكٌا ٌ بِاَذعٌناٌمنهج
                           َ َ
                                         َ َّ
                                                              َ َّ َ َّ َ َ
                                                     َ
                     َ َ
                                                 َ
                              ْ ه
                      ه
                                  ْ َ َ
                                                          َ َ
                          ًّ

          gibi  pek  çok  Âyetlerin  ve  başta  Resul-i  Ekrem  (A.S.M.)  ve  umum
          Peygamberler ve Ehl-i Hakikatın, her vakit Dualarında, en ziyade
                                                              ِ
                           ِ
                                              ِ
                                 ِ
                    ِ
                                                       ِ
                                                  ِ
                                      ِ
                                                                   ِ
                    ٌرانلاٌنمٌا ٌ نصلخ  ۞ ٌ  ٌرانلاٌنمٌانجن  ۞ ٌ  ٌرانلاٌن ٌ مٌان ٌ رجَا
                                                         َّ
                      َّ
                              َ ِّ َ
                                        َّ
                                            َ
                                                َ َ
                         َ
                                                                  ْ َ
                                                             َ
                                                  ِّ
                               ْ
          ve  Vahy  ve  Şuhuda  binaen  onlarca  kat'iyyet  kesbeden  Cehennem'den
          bizi hıfzeyle demeleri gösteriyor ki; nev'-i beşerin en büyük mes'elesi
          Cehennem'den  kurtulmaktır.  Ve  Kâinatın  pekçok  ehemmiyetli  ve
          muazzam  ve  dehşetli  bir  Hakikatı  Cehennem'dir  ki;  bir  kısım  o  Ehl-i
          Şuhud  ve  Keşif  ve  Tahkik  onu  müşahede  eder.  Ve  bir  kısmı
          tereşşuhatını  ve  gölgelerini  görür,  dehşetinden  feryad  ederler.  "Bizi
          ondan kurtar" derler.

             Evet  bu  Kâinatta  hayır-şer,  lezzet-elem,  ziya-zulmet,  hararet-
          bürudet,  güzellik-çirkinlik,  Hidayet-dalalet  birbirine  karşı  gelmesi  ve
          içine girmesi, pek büyük bir Hikmet içindir. Çünki şer olmazsa, Hayır
          bilinmez. Elem olmazsa, lezzet anlaşılmaz. Zulmetsiz ziya, ehemmiyeti
          olmaz.  Soğukla,  hararetin  dereceleri  tahakkuk  eder.  Çirkinlik  ile,
          Hüsnün tek bir Hakikatı, bin Hakikat ve binler çeşit hüsün mertebeleri
          Vücud  bulur.  Cehennem'siz  Cennet'in  pek  çok  lezzetleri  gizli  kalır.
          Bunlara  kıyasen,  herşey  bir  cihette  zıddıyla  bilinebilir.  Ve  birtek
          Hakikatı, sünbül verip çok Hakikatlar olur. Madem bu karışık mevcudat
          dâr-ı  fâniden  Dâr-ı  Bekaya  akıp  gidiyor;  elbette  nasılki  Hayır,  lezzet,
          ışık,  güzellik,  İman  gibi  şeyler  Cennet'e  akar.  Öyle  de  şer,  elem,
          karanlık,   çirkinlik,   küfür  gibi  zararlı  maddeler   Cehennem'e   yağar.
          Ve    bu    mütemadiyen    çalkanan    Kâinatın    selleri   o   iki   havuza
   225   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235