Page 258 - Risale-i Nur - Şualar
P. 258
260 ŞUÂLAR
nümunesi şudur ki: İlmihalden İman Dersini alan bir masum çocuğun,
yanında ağlayan ve masum bir Kardeşinin vefatı için vaveylâ eden diğer
bir çocuğa: "Ağlama, şükreyle.. senin Kardeşin Meleklerle beraber
Cennet'e gitti; orada gezer, bizden daha iyi keyfedecek, Melekler
gibi uçacak, heryeri seyredebilir." deyip, feryad edenin ağlamasını
tebessüme ve sevince çevirmesidir. Ben de aynen bu ağlayan çocuk
gibi, bu hazîn kışta ve elîm bir vaziyetimde gayet elîm iki vefat haberini
aldım. Biri, hem âlî mekteblerde birinciliği kazanan, hem Risale-i
Nur'un Hakikatlarını neşreden, biraderzadem merhum Fuad; ikincisi,
Hacca gidip sekerat içinde Tavaf ederken, Tavaf içinde vefat eden
Âlime Hanım namındaki merhume hemşirem. Bu iki akrabamın
ölümleri, İhtiyar Risalesi'nde yazılan merhum Abdurrahman'ın vefatı
gibi beni ağlatırken; İmanın Nuruyla o masum Fuad, o sâliha Hanım
İnsanlar yerinde Meleklere, Hurilere arkadaş olduklarını ve bu dünyanın
tehlike ve günahlarından kurtulduklarını manen, Kalben gördüm. O
şiddetli hüzün yerinde büyük bir sevinç hissedib hem onları, hem
Fuad'ın pederi Kardeşim Abdülmecid'i, hem kendimi tebrik ederek
Erhamürrâhimîn'e teşekkür ettim. Bu iki merhumeye Rahmet Duası
niyetiyle buraya yazıldı kaydedildi.
Risale-i Nur'daki bütün mizanlar ve muvazeneler, İmanın Saadet-i
Dünyeviyeye ve Uhreviyeye medar meyvelerini beyan ederler. Ve o
küllî ve büyük meyveler, bu dünyada gösterdikleri Saadet-i Hayatiye ve
lezzet-i ömür cihetiyle her Mü'minin İmanı ona bir Saadet-i Ebediyeyi
kazandıracak.. belki sünbül verecek ve o surette inkişaf edecek diye
haber verirler. Ve o küllî ve pek çok meyvelerinden Beş Meyvesi,
Meyve-i Mi'rac olarak Otuzbirinci Söz'ün âhirinde ve Beş Meyvesi
Yirmidördüncü Söz'ün Beşinci Dal'ında nümune olarak yazılmış.
Erkân-ı İmaniyenin herbirinin ayrı ayrı pek çok belki hadsiz
meyveleri olduğu gibi, mecmuunun birden çok meyvelerinden bir
meyvesi, koca Cennet ve biri de Saadet-i Ebediye ve biri de belki en
tatlısı da Rü'yet-i İlahiyedir diye, başta demiştik. Ve Otuzikinci
Söz'ün âhirindeki muvazenede, İmanın Saadet-i Dâreyne medar bir
kısım semereleri güzel izah edilmiş. İman-ı Bil'Kader Rüknünün
kıymetdar meyveleri bu dünyada bulunduğuna bir delil, umum lisanında
ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
ٌردَك ٌ لاٌ نمٌ نمَاٌ ردقْلابٌ نمٰاٌ نم darb-ı mesel olmuştur. Yani,
َ َ
ْ َ
ْ َ
َ َ
َ
َ
"Kadere İman eden, gamlardan kurtulur." Risale-i Kader'in