Page 271 - Risale-i Nur - Şualar
P. 271

[Risale-i Nur Kahramanı Hüsrev'in "Meyve'nin Onbirinci
                               Mes'elesi"  münasebetiyle  yazdığı  Mektubun  bir  parçası-
                               dır.]
                                                ِ
                                    ِ
                                            ِ
                                                                   ِ ِ
                           ِ
                                                                        ِ
                                      ٍ
                              ِ
                       ِ ۪
                      ٌ
                           ٌمحب ٌ ٌ حب ٌ يٌَُّلاٌء َ شٌَنمٌناو ٌٌٌٌٌٌٌٌ ٌٌٌ ٌٌهناحبس ٌهم ٌ ساب
                       د
                       ٌ
                      ه
                                           ْ
                                              ْ َ
                                َ ه
                             ه
                        ْ َ
                                        ْ
                                                                      ْ
                                                           ه َ َ ْ ه
                               ِّ

                                      ِ
                               ٌهتاَكرب ٌوٌللّاٌةمحرٌ ٌ وٌمهكيَلعٌمَلاسلَا
                             ه ه َ َ
                                    َ ٰ ه َ ْ َ
                                                َ ْ ْ َ ه َّ

           Çok Mübarek, çok Kıymetdar, çok Sevgili Üstadımız Efendimiz!

              Millet ve memleket için çok büyük güzellikleri ihtiva eden "Meyve"
           "Dokuz Mes'ele"si ile, dehşetli bir zamanda, müdhiş âsiler içinde en
           büyük  düşmanlar  arasında  hayretfeza  bir  surette  Şakirdlerine  Necat
           vermeye vesile olmakla kalmamış, Onuncu ve Onbirinci Mes'eleleri ile
           hususiyla  Nur'un  Şakirdlerini  Hakikat  yollarında  alkışlamış  ve
           gidecekleri  hakikî  mekânları  olan  kabirdeki  ahvallerinden  ve  herkesi
           titreten ve bilhassa ehl-i gaflet için çok korkunç, çok elemli, çok acıklı
           bir  menzil  olan  toprak  altında,  göreceği  ve  konuşacağı  Melaikelerle
           konuşmayı  ve  refakatı  sevdirerek  bu  mekâna  daha  çok  ünsiyet  izhar
           etmekle bu korkulu ilk menzil hakkındaki fevkalhad korkularımızı ta'dil
           etmiş,  nefes  aldırmış.  Hususiyla  o  Âlemin  nurani  hayatını  benim  gibi
           göremeyenlerin  ellerinde  şuaatı  yüzbinlerle  senelik  mesafelere  uzanan
           bir  elektrik  lâmbası  hükmüne  geçmiş.  Hem  de  daima  koklanılacak
           nümunelik bir çiçek bahçesi olmuştur. Evet, biz Sevgili Üstadımıza arz
           ediyoruz ki; hergün Dersini Hocasına okuyan bir Talebe gibi Nur'dan
           aldığımız  Feyizlerimizi,  her  vakit  için  Sevgili  Üstadımıza  arzedelim.
           Fakat Sevgili Üstadımız şimdilik konuşmalarını ta'til buyurdular.

              Ey Aziz Üstadım! Risale-i Nur'un Hakikatı ve Meyve'nin güzelliği
           ve  Çiçeğinin  Feyzi,  beni  minnetdarane  bir  parça  memleketim  namına
           konuşturmuş ve benim gibi konuşan çok Kalblere Hayat vermiş. Şimdi
           muhitimizde  Risale-i  Nur'a  karşı  atılan  adımlar  ve  uzatılan  eller,
           Meyve'nin  Onbirinci  Çiçeği  ile  daha  çok  Metanet  kesbetmiş,  inkişaf
           etmiş, faaliyete başlamıştır.

                                                                                         Çok hakir Talebeniz

                                                                                               H Ü S R E V
   266   267   268   269   270   271   272   273   274   275   276