Page 266 - Risale-i Nur - Şualar
P. 266

268                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          muahedelerin icbarıyla bu vatanda ehemmiyetli sarsıntılar ve felsefenin
          tahakkümüyle  bu  dindar  millette  ehemmiyetli  tahavvüller  vücuda
          gelmesine ve aynı tarihte, devletlerde ikinci harb-i umumîyi ihzar eden
          dehşetli hasedler ve rekabetlerin çarpışmaları tarihine bu mana-yı işarî
          ile tam tamına tevafuku ve manen tetabuku, elbette bu Kudsî Surenin bir
          Lem'a-i İ'caz-ı Gaybîsidir.

             B i r   İ h t a r : Herbir Âyetin müteaddid manaları vardır. Hem
          herbir mana küllîdir. Her asırda efradı bulunur. Bahsimizde bu asrımıza
          bakan yalnız mana-yı işarî tabakasıdır. Hem o küllî manada, asrımız bir
          ferddir.  Fakat  hususiyet  kesbetmiş  ki,  ona  tarihiyle  bakar.  Ben  dört
          senedir, bu harbin ne safahatını ve ne de neticelerini ve ne de sulh olmuş
          olmamış bilmediğimden ve sormadığımdan, bu Kudsî Surenin daha ne
          kadar bu asra ve bu harbe işareti var diye daha onun kapısını çalmadım.
          Yoksa  bu  hazinede  daha  çok  Esrar  var  olduğunu  Risale-i  Nur'un
          Eczalarında, hususan Rumuzat-ı Semaniye Risalelerinde beyan ve isbat
          edildiğinden Onlara havale edib kısa kesiyorum.



              H a t ı r a    g e l e b i l e n    b ir   s u a l i n   c e v a  b ı d ı r :
                                                        ِ
                                                                     ِ
             Bu Lem'a-i İ'caziyede, baştaki  ٌقَلخٌامٌ ٌ ِرش ٌنم da hem  ٌنم hem  ٌ ِرش
                                            َ َ
                                                     َ
                                                                              َ
                                                       ْ
                                                                   ْ
                                                 َ
                                                                             ِّ
                                                   ِّ
                                                                   ِ
                                                     ِ
                                                       ٍ ِ
          Kelimeleri hesaba girmesi ve âhirde ٌدسحٌاذاٌدساح  ٌِرشٌنمو yalnızٌ ِرش
                                                               َ
                                                                              َ
                                                    َ
                                              َ َ
                                                           َ
                                                                  ْ َ
                                                َ
                                                              ِّ
                                                                             ِّ
                                               ِ
                                                                       ِ
                                                      ِ ِ
                              ِ
          Kelimesi  girmesi,  ٌنمو girmemesi ve ٌدقع ٌ ْلاٌفٌِتاثاَّفنلاٌِرش ٌ ٌ نمو ikisi
                                                 َ
                                                                   َ
                                                           َ َّ
                             ْ َ
                                                                      ْ َ
                                                  ه
                                                                  ِّ
          de  hesab  edilmemesi  gayet  ince  ve  latif  bir  münasebete  îma  ve  remz
          içindir.   Çünki,  halklarda  şerden  başka hayırlar da var. Hem bütün şer
                                                                 ِ
          herkese  gelmez.  Buna  remzen,  bazıyeti  ifade  eden  ٌنم  ve  ٌ ِرش  gir-
                                                                         َ
                                                               ْ
                                                                        ِّ
          mişler. Hâsid hased ettiği zaman bütün şerdir,  bazıyete lüzum  yoktur.
                     ِ ِ
              ِ
              د
          Ve   ٌع ٌ ْلاٌفٌِتاثاَّفن لَا remziyle, kendi menfaatleri için küre-i arza ateş
              ٌ
                ق
                          َ َّ
                َ
                 ه
          atan üfleyicilerin ve sihirbaz o diplomatların tahribata aid bütün işleri
          ayn-ı şerdir diye, daha  ٌ ِرش Kelimesine lüzum kalmadı.
                                  َ
                                 ِّ
   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271