Page 339 - Risale-i Nur - Şualar
P. 339

ONÜÇÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                                   341


                                               ٌ همسا
                                       ٌ ه َ َ ه  ٌ ناح ٌ بسٌ ِ ِ  ْ  ِ ٌ ب
                                           ْ ه

               Risale-i  Nur'un  Kerametlerindendir  ki;  Üstadımız  Hazretleri:  "Ey
           mülhidler ve ey zındıklar! Risale-i Nur'a ilişmeyiniz! Risale-i Nur, âfâtın
           def'ine Sadaka gibi vesile olmasından, ona karşı olan hücum ve onun ta'tili,
           âfâta karşı olan müdafaasını zaîfleştirir. Eğer ilişirseniz, yakından bekleyen
           belalar, sel gibi üstünüze yağacaktır." diye, on senedir kerratla söylüyordu.
           Bu  hususta  şahid  olduğumuz  felâketler  pek  çoktur.  Dört  seneden  beri
           Risale-i  Nur'a  ve  Şakirdlerine  her  ne  vakit  ilişilmiş  ise;  bir  felâket,  bir
           musibet  takib  etmiş  ve  Risale-i  Nur'un  ehemmiyetini  ve  âfâtın  def'ine
           vesile olduğunu göstermiştir. İşte Üstadımız Bediüzzaman'ın Risale-i Nur
           ile haber verdiği yüzler hâdisat içinde felâketler zelzele eliyle doğruluğunu
           imza  ederek  gelen  dört  felâket,  Risale-i  Nur'un  bir  Vesile-i  Def-i  Bela
           olduğunu gösterdi. Cenab-ı Hak, bize ve Risale-i Nur'a taarruz edenlerin
           Kalblerine İman ve başlarına Hakikatı görecek Akıl ve göz İhsan etsin; bizi
                                                              ِ
           bu zindanlardan, onları da bu felâketlerden kurtarsın,  ٌمۤا!
                                                            ٌ
                                                            ي
                                                            َ
                                                                         Hüsrev
                                           * * *

                                               ِ ِ
                                                   ِ
                                       ٌ هناح ٌ بسٌهمساب
                                       ه َ َ
                                                  ْ
                                           ْ ه

               Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

               Bir  Cilve-i  İnayet-i  Rabbaniyedir  ki;  daha  Müdafaatımızı  ve
           Evraklarımızı ve Kitabları görmeden, yalnız perde altında hissedib maarif
           vekilinin  dehşetli  püskürmesi  ve  hücumu,  Beşinci  Şua  ve  Hücumat-ı
           Sitte'nin  Zeyli  gibi  gayet  şiddetli  mahrem  Risaleleri  en  ehemmiyetli
           makamat bilfiil tenkid için tedkik etmesi ve Müdafaatımın ciddî, dokunaklı
           küfr-ü  mutlaka  cür'etkârane  darbeleri  Ankara'nın  bize  karşı  çok  şiddetli
           davranmasını beklerken, mes'elenin azametine nisbeten gayet mülayimane
           belki musalahakârane vaziyet almış. Ve bu Cilve-i İnayetin bir Hikmeti de
           şudur:  Risale-i  Nur'un  umum  memlekete  alâkası  cihetiyle,  umumî  bir
           Dershanede ve büyük makamatta dikkat ve merakla okunmasıdır. Evet bu
           zamanda
   334   335   336   337   338   339   340   341   342   343   344