Page 372 - Risale-i Nur - Şualar
P. 372

374                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          bir Mektub ile ve kimin yazısı bilinmeyen dokunaklı bir Kitab Balıkesir'de
          bulunmasıyla  acaba  hangi  kanun  ile  medar-ı  mes'uliyet  olur  ki,  o  bîçare
          hasta ve çok ihtiyar ve garibin münzevi odasına büyük bir cinayet işlemiş
          gibi  kilidini  kırıp  taharri  memurlarını  sokmak,  hem  Evradından  ve
          Levhalarından başka bir bahane bulamamak; acaba dünyada hiç bir Kanun,
          hiç bir siyaset bu taarruza müsaade eder mi!

              Y e d i n c i s i : Bu sırada dâhilde o kadar dâhilî, haricî heyecanlı parti
          cereyanları  varken  ve  bundan  tam  istifade  etmek,  yani  mahdud  birkaç
          arkadaşına bedel çok diplomatları kendisine taraftar kazanmak için zemin
          hazır  iken,  sırf  siyasete  karışmamak  ve  İhlasına  zarar  vermemek  ve
          hükûmetin  nazarını  kendine  celbetmemek  ve  dünya  ile  meşgul  olmamak
          için,  bütün  arkadaşlarına  yazıp  ki:  "Sakın  cereyanlara  kapılmayınız,
          siyasete  girmeyiniz,  asayişe  dokunmayınız!"  dediği  ve  iki  cereyan  bu
          çekinmesinden  ona  zarar  verdikleri;  eskisi  evhamından,  yenisi  de  "Bize
          yardım  etmiyor"  diye  ona  çok  sıkıntı  verdikleri  halde,  ehl-i  dünyanın
          dünyalarına hiç karışmayıp kendi Âhireti ile meşgul olan ve memleketinde
          Nurs  Karyesi'nde  öz  Kardeşine  yirmiiki  sene  zarfında  birtek  Mektub
          yazmayan ve o vilayetlerdeki dostlarına yirmi senede on Mektub yazmayan
          bir  bîçareye,  onun  Âhiret  meşguliyetine  bu  kadar  ilişmeğe  hangi  kanun
          müsaade ediyor!

              Vatana  ve  millete  ve Ahlâka  çok  zararlı  olan  dinsizlerin  kitablarının
          intişarına  ve  komünistlerin  neşriyatına  serbestiyet  kanunu  ile  ilişilmediği
          halde,  üç  mahkeme  medar-ı  mes'uliyet  olacak  içinde  hiçbir  maddeyi
          bulmayan  ve  millet  ve  vatanın  hayat-ı  içtimaiyesini  ve  Ahlâkını  ve
          asayişini temine yirmi seneden beri çalışan ve bu milletin hakikî bir Nokta-
          i İstinadı olan Âlem-i İslâmın Uhuvvetini ve bu millete dostluğunu iadeye
          ve  o  dostluğu  takviyesine  tesirli  bir  surette  çabalayan  ve  Diyanet
          Riyasetinin  Üleması  tenkid  niyetiyle  Dâhiliye  Vekilinin  emriyle  üç  ay
          tedkikten sonra, tenkid etmeyerek tam kıymetini takdir edib "Kıymetdar
          Eser..."  diye  Diyanet  kütübhanesine  konulan  Zülfikar  ve  Asâ-yı  Musa
          gibi  ve  -Kabr-i  Peygamberî  (Aleyhissalâtü  Vesselâm)  üzerinde  Alâmet-i
          Makbuliyet  olarak  Asâ-yı  Musa  Mecmuasını  Hacılar  gördükleri  halde-
          Nur Eczalarını evrak-ı muzırra gibi toplayıp mahkeme eline vermek; acaba
          hiç  bir  Kanun,  hiç  bir  Vicdan,  hiç  bir  insaf  buna   müsaade   eder   mi!
   367   368   369   370   371   372   373   374   375   376   377