Page 376 - Risale-i Nur - Şualar
P. 376
378 ŞUÂLAR
bir kısım erkânını evhamlandıran ve adliyeleri aleyhimize sevkeden resmî
ve gayr-ı resmî muarızlarımız, ya gayet fena bir surette aldanmış veya
aldatılmış veya anarşilik hesabına gayet gaddar bir ihtilâlcidir veya
İslâmiyete ve Hakikat-ı Kur'an'a karşı mürtedane mücadele eden bir dessas
zındıktır ki; bize hücum etmek için istibdad-ı mutlaka cumhuriyet
namını vermekle, irtidad-ı mutlakı rejim altına almakla, sefahet-i
mutlaka medeniyet namını takmakla, cebr-i keyfî-i küfrîye kanun
namını vermekle; hem bizi perişan, hem hükûmeti iğfal, hem adliyeyi
bizimle manasız meşgul eylediler. Onları Kahhar-ı Zülcelal'in
Kahrına havale edib, kendimizi onların şerrinden muhafaza için
ِ
۪
لي ك وْلا معنو للّٰا انبسح Kal'asına iltica ederiz.
ُ
َ
َ
ُ ه َ
َ ْ
َ ُ ْ
S e k i z i n c i s i : Geçen sene ruslar, çoklukla Hacıları Hacca
gönderip, onlar ile propaganda yapıp ki, ruslar başka milletlerden ziyade
Kur'ana hürmetkâr diye, Âlem-i İslâmı Din noktasında bu vatandaki dindar
millet aleyhine çevirmeğe çalıştığı aynı zamanda; Risale-i Nur'un büyük
Mecmuaları hem Mekke-i Mükerreme'de, hem Medine-i Münevvere'de,
hem Şam-ı Şerif'te, hem Mısır'da, hem Haleb'de Âlimlerin takdirleri altında
kısmen İntişarlarıyla, o komünist propagandasını kırdığı gibi, Âlem-i
İslâma gösterdi ki: Türk Milleti ve Kardeşleri eskisi gibi Dinine ve
Kur'anına sahibdir ve sair Ehl-i İslâm'ın dindar büyük bir Kardeşi ve
Kur'an Hizmetinde Kahraman Kumandanıdır diye o ehemmiyetli, Kudsî
Merkezlerde o Nur Mecmuaları bu Hakikatı gösterdiler. Acaba Nur'un bu
kıymetdar Hizmet-i Milliyesi bu tarz işkencelerle mukabele görse, zemini
hiddete getirmez mi?
D o k u z u n c u s u : Denizli Müdafaatında izahı ve isbatı bulunan
bir mes'elenin kısacık bir hülâsasıdır. Bir dehşetli kumandan deha ve
zekâvetiyle ordunun müsbet Hasenelerini kendine alıp ve kendinin menfî
seyyielerini o orduya vererek, o efrad adedince Haseneleri, gazilikleri bire
indirdiği ve seyyiesini o ordu efradına isnad ederek onların adedince
seyyieler hükmüne getirdiğinden dehşetli bir zulüm ve hilaf-ı hakikat
olmasından, ben kırk sene evvel beyan ettiğim bir Hadîsin o şahsa vurduğu
tokada binaen, sâbık mahkemelerimizde bana hücum eden bir müddei-
umumîye dedim: Gerçi onu Hadîslerin ihbarıyla kırıyorum, fakat
ordunun Şerefini muhafaza ve büyük hatalardan vikaye ederim. Sen