Page 381 - Risale-i Nur - Şualar
P. 381
ONDÖRDÜNCÜ ŞUÂ 383
gün kadar olduğu halde, beni üçbuçuk ay tecrid-i mutlakta hiçbir arka-
daşımla temas ettirmediler. Hem üç aydan beri benim aleyhimde kırk
sahifelik bir iddianame yazılıp bana gösterildi. Yeni hurufu bilmediğimden,
hem rahatsız ve hattım çok noksan olmasından çok rica ettim ki, "Bana
biri iddianameyi okuyacak ve dilimi bilen Talebelerimden benim
itiraznamemi yazacak iki adama izin veriniz" dedim; izin vermediler.
Dediler, "Avukat gelsin, okusun." Sonra onu da bırakmadılar. Yalnız bir
Kardeşe dediler ki: "Eski hurufa çevir, ona ver." Halbuki o kırk sahifeyi
yazmak altı-yedi günde ancak olur. Bir saatte bana okumak işini, altı-yedi
güne kadar uzatmak, tâ benimle kimse temas etmesin fikri ise, pek dehşetli
bir istibdad ile benim bütün hukuk-u müdafaamı iskat etmektir. Dünyada,
yüz cinayeti bulunan ve asılacak bir adam dahi böyle muamele göremez.
Ben hakikaten bu emsalsiz işkencenin hiçbir sebebini bilmediğimden çok
azab çekiyorum. Ben haber aldım ki, mahkeme reisi vicdanlı ve merha-
metlidir. Bu kanaate binaen, ilk ve son bir tecrübe olarak makamınıza bu
istirhamname ve şekvayı yazdım.
Tecrid-i mutlakta hasta ve perişan
Said Nursî
* * *
İddianamede benim hakkımda dört esas var:
B i r i n c i E s a s : Güya bende tefahur ve hodfüruşluk var ve
kendimi Müceddid biliyorum.
Ben bütün kuvvetimle bunu reddederim. Hem Mehdilik isnadını hiç
kabul etmediğime bütün Kardeşlerim şehadet ederler. Hattâ Denizli'deki
ehl-i vukuf, "Eğer Said Mehdiliğini ortaya atsa bütün Şakirdleri kabul
edecek" dediklerine mukabil, Said itiraznamesinde demiş ki: "Ben Seyyid
değilim. Mehdi Seyyid olacak." diye onları reddetmiş.
İ k i n c i E s a s : Neşriyatı gizlemesi.
Gizli düşmanlar yanlış mana verdirmesin. Yoksa siyasete ve dünya
asayişine temas cihetiyle değildir. Hem eski harf ile teksir makinesini bir
bahane bulmasınlar. Mustafa Kemal'e karşı Nur'un tokadı