Page 555 - Risale-i Nur - Şualar
P. 555

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             557


           halkı  hükûmet  aleyhine  teşvik  gibi  serserilerin,  bozguncu  ahlâksızların
           gittikleri  fânilikler  değil,  belki  bütün  Saadet  ve  Bahtiyarlığın  en  yüce
           mertebesi  olan  Allah'ın  Rızasıdır.  Ben,  bana  en  büyük  Fazilet,  en  tatlı
           Nimet  olan  İmanı  kazandıran  Risale-i  Nur'u  okuduğum  ve  yazdığım  ve
           Onun  en  güzide  bir  Talebesi  ve  âciz  bir  Hizmetkârı  olduğumdan  dolayı
           iftihar ediyorum. Ve Risale-i Nur'un Talebeliğini, hakkımda pek büyük bir
           İhsan-ı  İlahî  bilip  lâyık  olmadığım  bu  Nimet-i  Azîmeyi  benim  gibi  bir
           bîçareye nasib eden Rabbime daima şükrediyorum dediğim halde, Kanuna
           ve  delile  dayanmayarak  benim  İman  ve  İslâmiyete  karşı  bağlanmamı  bir
           cürüm bilerek bütün bütün Hak ve Hakikatın aksine olarak cezalandırıldım.

               2- Ben şahidim ki: Ben Kastamonu Gölköy Enstitüsü'nde okurken bazı
           muallimler  tarafından  bize  dinsizlik  dersi  verilmişti.  Hâşâ!..  Hazret-i
           Kur'anı  Hazret-i  Peygamber'in  yazdığını  ve  İslâmiyet'in  artık  mülga
           olunacağını, medeniyetin ilerlediğini, bu asırda Kur'ana ittiba etmek büyük
           bir  hata  ve  gerilik  olduğunu,  hattâ  bir  gün  bir  muallimin  yaptığı  gibi;
           İslâmlar Namaz kıldıkları ve Âhireti düşündükleri için daima muzdarib bir
           halde,  ömürleri  elem  içinde  geçtiğini  ve  İslâm  Câmilerinde  daima  bir
           ölgünlük havası estiğini, hristiyanların kiliselerinde ise daima neş'e ve canlı
           hayat bulunduğunu ve hristiyanlar çalgı ve saire gibi eğlencelerle hayatın
           tadını  alıp  ömürlerini  neş'e  içinde  geçirdiklerini  söylüyorlar..  Kalbleri-
           mizdeki İman ve İslâmiyet bağlarını koparmağa ve Onun yerinde inkâr ve
           küfür yerleştirmeğe çalışıyorlardı. İşte böyle zehirli fikirlerle aşılanmış ve
           böyle  tehlikeli  muzır  dinsizlerin  dersleriyle  maneviyatı  öldürülmek
           istenmiş ve hattâ o muzır fikirlere kapılarak ve (hâşâ!..) inanarak etrafına
           neşretmeğe  başlamış  bir  bîçare  İnsanın,  birdenbire  Risale-i  Nur  gibi
           Kur'anın Feyzinden fışkıran, İman ve İslâmiyet Hakikatlarını gayet parlak
           Bürhanlar  ve  hârika  Deliller  ile  isbat  eden  ve  Din-i  İslâmın  daima
           İnsanların Saadet ve Selâmetine vesile, sönmez ve söndürülmez bir manevî
           güneş  olduğunu  izah  eden  eşsiz  bir  Nur-u  Kur'anın  birkaç  Risalesini
           okumakla bütün o zehirli fikirlerini atıp İmanı elde ederek duyduğu sonsuz
           sevinç  ve  bahtiyarlığı  Te’lif  ettiği  mübarek  Nur  Risaleleriyle  ona
           kazandıran  müşfik  ve  vefakâr  ve  hakikî  Kahraman  Üstad  Bediüzzaman
           Hazretlerine arz etmesi, eski gaflet ve dalalet hayatından kurtulup, İman ve
           Nura  kavuştuğunu  ve  hakikî  İmanı  kazandıran  Risale-i  Nur'un  bu  asrın
           bütün İnsanları için bir Şems-i Hidayet ve
   550   551   552   553   554   555   556   557   558   559   560