Page 557 - Risale-i Nur - Şualar
P. 557
ONDÖRDÜNCÜ ŞUÂ 559
korunsa, mevcudatın üstünde A'lâ-yı İlliyyîne lâyık ve ebedî Cennet ve
Saadete mazhar bir muhterem misafir ve eğer şirk ve isyanla veya gaflet ve
dalaletle Hâlıkına küfretse, o zaman hayvandan daha aşağı ve esfel-i
safilîne düşerek ebedî Cehennem'e müstehak ve sonsuz azab ve işkencelere
lâyık bir bedbaht olduğunu ve Kur'anın daima değişmez ve Onun Hüküm
ve Emirleri tebeddül etmez ve edilemez bir Hak Kelâmı ve İslâmiyetin
daima en yüksek bir medeniyette bulunduğunu ve beşeriyetin hakikî ve
daimî Saadeti ancak ve ancak Evamir-i Kur'aniyeye İttiba ve İntisabla
mümkün olacağını açık ve kat'î olarak izah ve isbat eden Risale-i Nur'un
Kudsiyetini ve Yüceliğini ve o Mu'cize-i Kur'anın bir Nur-u İlahî ve bir
İhsan-ı Rabbanî olduğunu İman ve ilân etmek bir cürüm müdür!..
Fâni beş-on dakikalık gayr-ı meşru zevkler için yazılmış roman ve
efsaneler ve İslâmiyetin aleyhinde ve okunması memleket ve milletin
Selâmeti bakımından gayet tehlikeli, muzır kitabların neşredilmesi ve
onların medh ve tavsiye edilmesi bir suç sayılmıyor da, yüz milyonlarla
İnsan onda gitmiş ve hakikî olan Saadete ulaşmış İslâmiyet Güneşinin
tarifçisi ve tavsiyecisi ve Hakaik-i İmaniyenin müjdecisi olan Risale-i
Nur'u okumak ve yazmak, medh ü senasına kadir olamadığımız yüksek
mezayasını tavsiye etmemiz bir suç sayılıyor. Acaba Kalbinde zerre kadar
İmanı olan ve memleket ve milletin Selâmetini arzu eden bir İnsan bunu
suç sayabilir mi!..
Sayın Yargıtay Hâkimleri!
Sizin yüksek huzurunuza arzedilen bu Dava doğrudan doğruya
İman ve Kur'an Davasıdır. Milyonlarla İnsanların ebedî Saadet ve
kurtuluşu Davasıdır. Bu azîm Dava ile başta Resul-i Ekrem Aleyhis-
salâtü Vesselâm, bütün Enbiya Aleyhimüsselâm ve bütün Evliya ve
hadsiz Ehl-i Hakikat ve İmanla Dâr-ı Bekaya gitmiş bütün Ecdad-
larımız manen alâkadardırlar. O milyonlar Ehl-i Hakikatın Selâm ve
Sevgilerini, Dua ve Şefaatlerini kazanmak fırsatı şimdi elinizdedir. Risale-i
Nur denilen âlî Hakikat önünüzdedir. Onun gayesi dünyevî ve fâni ve süflî
makamlar mıdır! Yoksa en büyük Saadet ve âlî sevinç ve en yüce
bahtiyarlık olan Allah'ın Rızasını kazanmak mıdır! Ve Onun bütün Sözleri,
İnsanları ahlâksızlığa mı teşvik ediyor? Yoksa İmanla onları mücehhez
kılıp yüksek Ahlâk ve Fazilete mi kavuşturuyor!